Ankara'da gerçekleşen bu durum üzerine dava açan vatandaşın yerel mahkemenin reddettiği davayı bir üst mahkemeye taşımasıyla, Yargıtay aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verdi.
Ankara’da bir vatandaş, sıfır kilometre bir araç satın aldıktan sonra aracında yoğun bir koku fark etti. Firma yetkilileri, ‘Zamanla koku kaybolacak’ yanıtını verdi, ancak koku devam etti. Şüphelenen vatandaş, kokunun kansorejen olabileceğinden endişelenerek Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu. Heyet, aracın ayıplı olduğuna ve yenisiyle değiştirilmesi gerektiğine karar verdi. Firma bu kararı uygulamadı, bu yüzden vatandaş dava açarak aracının yenisiyle değiştirilmesini ya da aracın bedelinin kendisine ödenmesini talep etti.
Dava mahkemeye taşındı ve mahkeme, aracın kokusunun kansorejen olup olmadığını belirlemek için TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’ne başvurdu. TÜBİTAK, araç içindeki koku ölçümünün yetkileri dahilinde olmadığını bildirdi. Mahkeme, koku iddialarının kanıtlanamadığı ve ayıplı mal bildirim süresinin geçmesi nedeniyle davayı reddetti.
Yargıtay, yerel mahkemenin reddettiği kararı inceledi ve eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu nedeniyle kararı bozdu. Yargıtay, aracın kokusu üzerine kimya alanında uzman bir bilirkişi heyeti tarafından yapılacak teknik incelemenin ardından, aracın yenisiyle değiştirilmesine hükmetti.