İstanbul’da, bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladığı ve ihmali davranışlarla ölümlerine yol açtığı iddia edilen Yenidoğan Çetesi'nin yöneticisi ve üyeleri, 26’sı tutuklu olmak üzere toplam 47 sanığın yargılandığı davanın 2. duruşması başladı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşma sırasında, sanık İlker Gönen’in avukatı, soruşturma savcısı ile duruşma savcısının birlikte sosyal medyada fotoğraflarının paylaşıldığını belirterek, tarafsız bir yargılama yapılmadığını öne sürdü. Sanık avukatları, bu durumu gerekçe göstererek reddi heyet talebinde bulundu. Mahkeme, talepleri değerlendirmek üzere 30 dakikalık bir ara verdi ve ardından duruşmaya devam edildi.
"Bu mahkeme salonunda ben bir bebek katili görmedim, ben bir dolandırıcı görmedim"
Duruşmada, çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı da önemli açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet savcısı, Sarı’nın tutukluluğunun devamını istedi. Fırat Sarı, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek şunları söyledi: "Bu mahkeme salonunda ben bir bebek katili ya da dolandırıcı görmedim. Buradaki herkes beni yalnızca doktor olarak tanır, örgüt yöneticisi olarak tanıyan bir tek kişi bile yoktur. Medyanın tavrı hukuksuzdur, ortaya sunulan şeyler haber bile değildir. Bunlar tamamen uydurmalar ve kurgulardır. Benim neredeyse bir uzaylılara hizmet etmediğim kaldı; canilik, vampirlik, insanlık dışılık gibi her şey söyleniyor. Böyle bir ortamda nasıl özgürce yargılanabilirim? Biz normal bir şekilde yargılanmıyoruz. Toplumda artık ben öldüm, biz bebek katili ilan edildik. Biz en iğrenç varlıklar haline geldik. Sesimizi kimse duymuyor. Medyanın çığırından çıkmış ve gerçeği saptıran haberlerini durdurmalısınız. Basın yasağı gelmesi gerekiyor. Kamuoyu algısı üzerinden yargılanıyoruz. Tek kişilik hücrede tutuluyorum, adil bir şekilde yargılanma hakkım elimden alındı. Hiçbir hakka sahip değilim ve bu durumla karşı karşıya kaldım."
Fırat Sarı, medyanın olayları çarpıttığını ve kendisine yönelik oluşturulan algının gerçek dışı olduğunu savunarak, bu süreçte kendisinin ve diğer sanıkların haklarının ihlal edildiğini belirtti. Sarı, duruşma sırasında toplumun kendilerine yönelik olumsuz düşüncelerini değiştirebilmeleri için adil bir yargılama sürecine ihtiyaç duyduklarını vurguladı.