Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela’da yaşananlara ilişkin, “Sandıktan çıkana saygı duyacaksınız. Sandıktan çıkana eğer saygı duymuyorsanız bunun adı demokrasi değildir” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca ile baş başa ve heyetler arası gerçekleşen görüşmenin ardından ortak basın açıklamasında bulundu. Türkiye-Malta ilişkilerinin son yıllarda her alanda hızlı bir gelişme kaydettiğini söyleyen Erdoğan, “Siyasi ilişkilerimizle orantılı olarak iş çevrelerimiz arasındaki temaslarda gün geçtikçe artıyor. Dün İstanbul’da düzenlenen iş konseyi ile iş adamlarımız bir araya geldi. Ticari iş birliği imkanlarını değerlendirdiler. Her iki ülke de kendine özgü ekonomik avantajlarıyla müteşebbisler izin farklı avantajlar sunuyor. Türk ve Maltalı iş adamlarının bu imkanlarını değerlendirmelerini, daha fazla yatırıma ticarete daha güçlü iş birliklerine bunu dönüştürmelerinde büyük faydalar olduğuna inanıyorum. Karşılıklı iş birliği yatırımlar, bunun yanında üçüncü ülkelere müşterek yatırımlar olarak bunu ifade edebilirim. İkili ticaret hacmimizi önce eski düzey olan hedeflerimiz olan 2 milyar dolarda çıkarma noktasında bu irade mevcut. İkili ve heyetler arası görüşmede de bunu aramızda konuştuk ve mutabakatımız aramızda var. Bunu ilk etapta bir milyar dolara çıkartmanın kararlılığı içerisindeyiz. Fırsat verilmesi halinde Türk şirketleri tüm dünyanın takdir ettiği birikim ve hizmetleriyle Malta’ya da önemli katkılarda bulunabileceklerdir. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın firmalarımıza gereken desteği vermesini temenni ediyorum” dedi. "MALTA, TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNİN GÜÇLÜ SAVUNUCULARINDAN biridir” “THY’nin her gün iki kez düzenlediği İstanbul-Malta uçuşlarının ülkelerimizi birbirine daha yakınlaştırdığını hatta bunların daha da artması noktasındaki talepleri de gündeme getirmek istiyorum” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün Cumhurbaşkanı Sayın Preca ile ikili ilişkilerimizin tüm yönlerini ele alma imkanı bulduk. İlişkilerimizi kültür, turizm, eğitim, sağılık ve denizcilik gibi birçok alanda özellikle de enerji konusu başta olmak üzere daha ileriye götürme konusunda mutabık kaldık. Bölgesel ve uluslararası konuları ele aldık. Akdeniz coğrafyasında farklı kültür ve medeniyetlerin kesişim noktasında yer alan ülkelerimizin bölgemize yönelik birçok risk tehdit ve sınamada benzer yaklaşımlara sahip olduğunu görmüş olduk. Önümüzdeki dönemde bölgedeki siyasi, ekonomik ve insani sorunların menfi etkileri karşısında gerek ikili düzeyde gerekse de ortak platformlarda birlikte hareket etme yönündeki arzumuzu ifade ettik. Malta, Türkiye’nin AB üyeliğinin güçlü savunucularından biridir ve bundan dolayı teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Özellikle bundan sonraki süreçte de AB ile ilişkilerimizde bu desteklerinin devam edeceğine inanıyorum. AB ile vize serbestisi ve Gümrük Birliği güncellenmesi Malta ile ilişkilerimize daha fazla hizmet, yatırım ve turizm olarak yansıyacaktır. Bu süreçlerin hızlandırılmasında Malta’nın desteğini rica ediyorum.” "ONLARI KENDİ HALİNE TERK ETMEK BİZİM HADDİMİZE DEĞİL” AB’nin Türkiye’ye göç sorunu noktasında verdiği sözün yerine gelmediğini hatırlatan Erdoğan, “Daha önce bizlere 3+3 6 milyar avro olarak verilmiş olan sözün ne yazık ki şu anda adete bir çeyreği verilmiş durumda, 1,750 milyar avro gibi bir destek. Bu bizim bütçemize gelmiyor, bu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla gelen bir destektir. Bizim ise yaptığımız harcama 35 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu konuda AB’de bunun gündeme getirilmesi ve bununla birlikte bu desteğin verilmesi suretiyle bizim gerek Suriye’den gerek Irak’tan ülkemize göç edenler konusunda bizler onların daha insani şartlarda yaşaması konusunda çabalarımızı artıralım istiyoruz. Bu konudaki hassasiyetimiz şu anda mevcut bütçemizde devam ediyor. Gelse de gelmese de biz bunu devam ettireceğiz, bunu kesemeyiz. Çünkü o insanların oradaki yaşam koşullarını eğitimden sağlığa ve bütün oradaki konteynır, çadır kentlerde yaşayan insanların daha iyi şartlarda yaşaması içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Onları kendi haline terk etmek bizim haddimize değil” ifadelerini kullandı.