Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsle mücadele aşılamayla birlikte devam ederken Türkiye'de son dönemde vaka sayıları düşüşe geçti.
Yerli aşı çalışmaları sürerken Pfizer-Biontech, Sputnic V, Sinovac aşılarının Türkiye'ye gelmesi için yeni anlaşmalar da yapıldı. 21'ncisi gerçekleştirilen Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği kongresinde de salgınla mücadele, salgının gidişatı ve aşılama gibi konular çevrimiçi olarak üyelerle birlikte ele alınıyor. Dün başlayan oturumlar kapsamında KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap ve Sağlık Bakanlığı Korona virüs Bilim Kurulu Üyesi ve KLİMİK Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu Üyelerinden Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, Prof. Dr. Selda Sayın Kutlu, Doç. Dr. Mehtap Aydın bugün basın toplantısında bir araya geldi.Toplantıda Türkiye'de salgındaki son durum, tedarik edilmesi planlanan aşılar ve aşılama çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunuldu.
Pandemiyle mücadelenin tüm dünyada sürdüğünü ve aşılamanın mücadelede çok önemli bir yer çok tuttuğunu ifade eden Sağlık Bakanlığı Korona virüs Bilim Kurulu üyeliği de yapmış olan KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, “Türkiye 270 milyon aşıyı temin edebilecek gibi görünüyor. Nüfusun 3 katı kadar bir aşı miktarı bu, dolayısıyla aşı temin edilirse halkımız da istekli olursa çok hızlı bir şekilde günde 1-1,5 milyon kişi aşılanarak birkaç ay içerisinde toplumun yüzde 50-60'ının aşılanması hedefine ulaşma şansını yakalayabiliriz. En kötü aşı en iyi Covid hastalığından iyidir. Eğer toplumda belirli bir kesim aşılanmazsa virüs, o kesim içerisinde dolaşmaya devam eder. Dolaştıkça da değişmeye devam eder yeni varyantlar çıkar. Bir süre sonra aşıdan kaçabilecek kadar değişmiş olabilirler. O zaman herkesin tekrar baştan aşılanması gerekir. Böyle bir durumun da yaşanmasını engellemek için aşılanmayı hızlı bir şekilde tamamlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Pandeminin bitişine yönelik açıklamalarda bulunan Azap, “Pandeminin bitişi muhtemelen önümdeki yılın ocak, şubat ayı olur diye bekliyoruz. Hindistan varyantı herkes merakla takip ediyor. Şunu söyleyemiyoruz henüz bu varyantlar orijinal virüse karşı çok daha öldürücü öyle bir veri henüz elimizde yok. Öyle bir değişim noktasına gelir ki artık daha önce geçirmiş olan kişilerin antikorları tanımaz bu virüsü ya da aşılanmış kişiler virüsü tanımaz ve yeniden salgında deyim yerindeyse başa dönmek gibi kötü bir durumla karşılaşırız. Henüz maskeyi çıkarabilecek durumda değiliz. Açık havada mesafeyi koruyamazsanız sürede uzarsa, açık havada olmanızın koruyucu etkisi ortadan kalkıyor. Maskesiz bir şekilde gündelik hayata devam edebilmenin koşulu aslında toplumda yeterli bağışıklığın oluşmuş olması. Önlemler gevşetilecek umarım kademeli bir şekilde gevşetilecek” dedi.
Salgının seyrine ilişkin açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanlığı Korona virüs Bilim Kurulu Üyesi ve KLİMİK Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Önümüzdeki yaz sezonu için gerçekten çok ümitliyiz. Gerçekten sözü edildiği gibi aşılar gelirse ki baya etkili aşı mesela
mRNA aşısı oldukça etkili bir aşı. Bunları etkili bir şekilde yaparsak yazdan sonrasında ümidim var. Olumlu bakmaya çalışıyorum çünkü hepimiz yorulduk bunu bir kontrol altına almak istiyoruz. Kısıtlamalardan kurtulmak istiyoruz. Ama şu anda biraz acele ediliyor, şu an mart başındaki durumumuzdayız. Haziranı özellikle biraz daha kontrollü bir şekilde gitmemiz gerektiğini düşünüyorum, açılmak için acele etmemeliyiz. Haziran ayını bir kazaya uğramadan atlatmak istiyoruz. Kimsenin bu aşıları olmaktan korkmasına gerek yok” şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı Korona virüs Bilim Kurulu üyelerinin açılma kararlarından
haberi olmadığı yönündeki açıklamaları değerlendiren Yavuz, “Üzücü bir durum oldu gerçekten marttaki açılmayı ben bilmiyordum, kendi adıma söyleyebilirim. Mart başındaki durumda olduğumuzu düşünüyorum değişen hiçbir şey yok. Gördük ne olduğunu çılgın bir açılma olursa, kongreler, toplantılar. Görüyorsunuz çevrimiçi kongre yapıyoruz. Sakin olup bilimsel gerçeklere göre hareket edersek ekonomik olarak daha az kaybımız olacak. Açık havada tabii ki yanınızda kimse yoksa maske takmanıza gerek yok. O eşiklere ulaşılmış değil, son derece fazla vaka var. İnfeksiyonun bulaşma riski Türkiye'de hala yüksek, şu an yakın temaslarda açık havada da, kapalı ortamlarda da şu anda maskeyi çıkaramayız maalesef” dedi.