Dizilerde başörtüsü hedef alınıyor!
Son zamanlarda gerek dizi ve filmlerden gerekse 'kokuşmuş mahalle' tabiriyle bilinen magazin dünyasında boy gösteren sözde oyuncuların başörtüsüyle ilgili çıkışları gündemden düşmüyor. Başörtüsüne yönelik organize bir şekilde aşağılayıcı ifadeler kullanan ‘laikçi’ tayfanın sözleri
Müslümanların tepkisini topluyor. Dizilerde eşcinsel sapkınlık gibi ahlaksızlıklar için güzellemeler yapılırken bir yandan da Müslümanlara yönelik bilhassa başörtülü kadınlar için alçakça sahnelere yer veriliyor.
Bir dizide çarşaf-ı şerif kötü ahlaklı kişiler için kamufle aracı olarak gösterilirken bir başka dizide başörtü bir erkeğin kendini tatmin etme aracı olarak gösteriliyor. Bir taraftan tesettürlü oyuncunun başını açıp hayat kadını rolünde de oynayabileceği ifadeleri kullanılırken bir taraftan da peçeli kadınlar için 'öcü' tabiri kullanılıyor.
Ayyaş Nurseli İdiz'den alçakça ifadeler
Son günlerde gündemi oldukça meşgul eden Netflix'in, başrolünde
Öykü Karayel'in oynadığı, milli ve manevi değerleri alaşağı ettiği ve toplumda infiale neden olan 'Bir Başkadır' isimli dizisi tartışma konusu oldu. Ancak vatandaşların çağrısına rağmen yetkililerden herhangi bir adım atılmadı. Bugünlerde de bu ahlaksız dizi üzerinden değerlendirmelerde bulunan ayyaş Nurseli İdiz, tesettürlü kadınlar için alçakça ifadelere imza attı.
Katıldığı programda
“Ben laik bir kadın olarak mesela Öykü Karayel bildiğim kadarıyla modern yaşayan bir kadın. Nasıl bu rolü oynuyor, kıskanıyorum bu yaşımda. O zaman bir tesettürlü oyuncunun da gerektiğinde tesettürden çıkıp başka rolü oynayabilmesi lazım.Tesettürlü bir kadın hayat kadını rolünü de oynayabilir” ifadelerini kullanan Nurseli İdiz’in sözlerine tepkiler çığ gibi büyüyor.
Sözde oyuncuların başörtüsü alçaklığı
Geçtiğimiz aylarda da toplum ahkına ters düşen hayatıyla televizyonlarda boy gösteren Hülya Avşar peçeli kadınları hedef almıştı. Konuşmasında ayrıştırıcı ifadelere yer veren Hülya Avşar,
"Ben şimdi anlıyorum neden peçe takıyorlarmış. Çok uyanıklarmış. Bunların başımıza geleceğini biliyorlarmış. O kadar kıyamet kopardık, ben yazılar yazdım. Zehra görmüştü bir tanesini "öcü" demiştim. Korkmuştu" ifadeleri sosyal medyada günlerce tartışıldı.
Şortuyla verdiği pozla kendini Atatürk’ün çocuğu olarak tanımlayan Pınar Altuğ da
“Türban kısmı tedirgin etmekten ziyade rahatsız ediyor. Biz Atatürk 'ün çocuklarıyız. Bize yıllardır öğretilen bir kılık kıyafet kanunu var ve biz hep onun peşinden gittik." şeklinde konuşmuştu.
Kur'an-ı Kerim'e karşı saygısızlığın yapıldığı 'Yasak Elma' dizisinde boy gösteren Şevval Sam da,
"Başörtüsü benim için tekstil malzemesi, insan dünyaya çıplak geldi" ifadelerini kullanmıştı.
Başörtüsüne karşı 'organize' tepki
Kiminin yakın zamanda kiminin de daha önceki yıllarda kullandığı bu ifadeler son zamanlarda sanki 'organize' olmuş bir şekilde daha fazla ayyuka çıktı. LGBT gibi sapkınlıkların özendirildiği diziler ön plana çıkarılırken tesettürlü kadınların hedef tahtasına konduğu içerikler artış gösterdi. Sözde oyuncular ise ekranlardan rahat bir şekilde Allah'ın emri olan başörtüsüyle alay edip, tepki toplayan ifadeler kullanıyor.
Dizilerdeki içerikler ve sözde oyuncuların skandal ifadeleri, yeni bir 28 Şubat zihniyetinin hortlamış olabileceği yorumlarını yaptırıyor. Daha çok kendini laikçi olarak tanımlayan zihniyet yapısına sahip insanların kullandığı ifadeler sosyal medyada tepkilerin çığ gibi büyümesine neden oluyor. Ancak ne diziler ne de dini değerlerle alay eden şahıslarla ilgili herhangi bir adım atılmıyor.
Kaynak:
Yeniakit