3. celsede savunma yapan Nihal Candan, suçlamaları reddederek iddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın ile sadece duygusal bir ilişkisinin olduğunu belirtti. Candan, "Ölümcül bir hastalıkla mücadele ediyorum. Yemek yiyemiyorum ve 28 kilodan bu hale geldim, çok şükür. Mal varlığım bir iki çanta ve ayakkabıyla sınırlı olabilir, bunlar da eşim tarafından sağlandı. Hukuk fakültesini bitirdim ancak bu olay nedeniyle mesleğimi icra edemiyorum" dedi.
Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olma suçlarından Alisya Bahar Candan için 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek için ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep edilen davanın duruşması devam ediyor. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 3. celsede Nihal Candan savunma yaptı.
Savunmasında, "İfade vermeye hazırım, heyecandan bayılmadığım sürece bir sorun yok" diyen Candan, "İddianamede bana yönelik açık bir suçlama göremiyorum. Toplantılara katılmadım ve 2021 yılında kendisini Kaan olarak tanıtan biriyle duygusal ilişki yaşadım. İddianamede örgüt lideri olarak adı geçen Onur Apaydın, kendini iş insanı olarak tanıttı ve benden hoşlandığını söyledi. O dönemde anksiyete problemleri yaşıyordum ve bu yüzden yanlış bir karar verdim. Ben veganım ve bahsedilen toplantılar et restoranlarında yapılmış, bu yüzden orada uzun süre kalamam. Araç satışıyla ilgili herhangi bir bilgim yok. Şu an Faruk Çiçek ile evliyim ama boşanma davası açtı. Türkiye’ye teşekkürler. Araç verilmesi ve dolandırıcılık hakkında bilgim yok. Çok zor bir süreç yaşadım ve 5 ay boyunca sıkıntılar çektim. Eğer sesli konuşuyorsam, hakim bey affedin" şeklinde konuştu.
Nihal Candan, gözyaşları içinde, "Ölümcül bir hastalıkla boğuşuyorum, yemek yiyemiyorum ve 28 kilodan bu hale geldim. Mal varlığım sadece bir iki çanta ve ayakkabıyla sınırlı. Eşimle yaşadığımız evde gözaltına alındım ve eşim yere yatırıldı. Hesaplarıma para transferi olup olmadığını kontrol edin. 5 ay boyunca neyin cezasını çektim? Instagram kullanmak suçsa, kullanmam. Bu sanıkları tanımıyorum ve sosyal medyada bizi izleyen kişilerden nefret ediyorum. TMSF’nin ne olduğunu bile bilmiyordum. Güzellik salonumun dolandırıcılıkla ilgisi yok, o işletme battı. Onur Apaydın gece kulüplerine ortaktı ve ben hakkında uzaklaştırma kararı aldırdım. Bu karar soruşturma sürecinden önce alındı. Operasyon yapılacağını ve beni gözaltına alacaklarını düşünmemiştim" ifadelerini kullandı. Duruşma, Nihal Candan’ın avukatının savunmasıyla devam ediyor.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer alıyor. İddianamede, tutuklu Gülnihal Çiçek’in tutukluluk süresi dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği belirtilmiş. Ayrıca, Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin, ucuza araç sattığını söyleyerek vatandaşları dolandırdığı ifade edilmiş. Bahar ve Nihal Candan’ın, suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısında yer aldığı kaydedilmiş.
İddianamenin devamında, şüphelilerin çeşitli televizyon programlarına katıldıkları, ünlü olduktan sonra magazin programlarında yer aldıkları ve sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesine ulaştıkları belirtilmiş. Bu nedenlerle, toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan simalar olarak suç örgütünün dolandırıcılık eylemlerinde etkin rol oynadıkları ifade edilmiş.
Bahar Candan’ın suç örgütüne üye olmak suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar, kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapis cezası talep edilmiş. Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmiş. Ayrıca diğer 20 şüpheli hakkında da çeşitli oranlarda hapis cezası talep edilmiştir.