Merkez Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedenine 8 Eylül’de ulaşıldı. Cinayetle ilgili tutuklu 4 sanık—anne Yüksel, ağabey Enes, amca Salim ve komşu Nevzat Bahtiyar—hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianame Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Baba Arif Güran, iddianameden sonra ilk kez konuşarak, cinayeti kimin işlediğinin belli olduğunu ifade etti. “Cinayeti aydınlatacak iki kamera var,” diyen Güran, bu görüntülerin olayın çözülmesini sağlayacağını vurguladı. “Kızım Türkiye’nin simgesi oldu. Toplum bu cinayetin aydınlatılmasını istiyor. 50 baro başkanı mahkemeye katılacak,” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çevre kirliliğine tepki. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çevre kirliliğine tepki.

Güran, olayın kanıtı olan kameraların iddianamede yer almadığını belirtti. “Evin karşısında askeri üs bölgesi kamerası var. İlk günden beri kızımın yukarı çıkmadığını söyledim. Kızım bu patikayı aşmadı,” dedi. Son olarak, “Beş evladım olabilir ama kızım başkaydı,” ifadelerini kullandı.

İşte Arif Güran'ın sözlerinin düzenlenmiş ve kısaltılmış versiyonu:

Arif Güran, HTS kayıtlarına atıfta bulunarak, “Diyorlar ki HTS var, doğrudur. Nevzat, kızımın rampadan çıkmasına izin vermedi. Vahşi bir adam. HTS kaydı, benim oturma odama iki metre mesafede. Bu nasıl bir tespit? Benim için bir kanıt değil. Önemli olan, kızımın cinayetini işleyenlerin kim olduğunu bulmak. Dara-2 askeri üssünün iddianameye girmesini istiyorum. O girerse, cinayet çözülecek ve katil ya da katiller belli olacak,” dedi.