Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı yaklaşık üç saat sürdü. Toplantının ardından İletişim Başkanlığı tarafından yayımlanan MGK bildirisi, Türkiye’nin güvenlik ve dış politika önceliklerine dair önemli mesajlar içerdi. Bildiride, başta PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri olmak üzere, Türkiye'nin milli birlik ve beraberliği ile ulusal bekasına yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yürütülen başarılı operasyonlar hakkında bilgi verildi. Bu operasyonlar, hem yurt içinde hem de yurt dışında azim ve kararlılıkla sürdürülen mücadelelerin sonucudur. Ayrıca, son dönemde yaşanan uluslararası gelişmelerin MGK tarafından değerlendirildiği de belirtildi.

Lübnan'da sağlanan ateşkesin kalıcı hale gelmesi temenni edilirken, İsrail’in sınır tanımayan saldırganlıklarına son verilmesi gerektiği ifade edildi. Bildiride, İsrail’in uyguladığı katliamların ve saldırıların durdurulması için uluslararası hukuka, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uyulmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekildi. Türkiye, Filistin meselesinin adil ve kalıcı bir çözümle sonuçlanması adına tutumunu kararlılıkla sürdüreceğini bir kez daha vurguladı. Türkiye'nin, Filistin halkının haklı mücadelesini ve özgürlük arayışını desteklemeye devam edeceği ifade edilerek, bu konuda uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiği belirtildi.

İran dini lideri Hamaney'den kritik açıklama! İran dini lideri Hamaney'den kritik açıklama!

Suriye’de yaşanan son gelişmelere dair de önemli değerlendirmeler yapıldı. MGK bildirisi, sivil halkın can ve mal güvenliğinin korunması için gerekli tedbirlerin alınmasının kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Bildiride, Suriye rejiminin, kendi halkı ve meşru muhalefetle uzlaşma yoluna gitmesinin gerekliliği bir kez daha ortaya kondu. Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğü ile birliğinin korunmasına her zaman güçlü destek verdiği, bu konuda gereken tüm katkıyı sağlamaya hazır olduğu belirtilerek, Türkiye'nin Suriye’deki istikrarsızlık ortamından faydalanmak isteyen terör örgütlerine geçit vermeyeceği ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’nin milli güvenliğine ve halkına yönelik her türlü tehdidin ortadan kaldırılması adına kararlılıkla mücadele edeceği bir kez daha belirtildi.

Ukrayna’daki savaş da MGK’nın gündeminde yer aldı. Bildiride, Ukrayna'daki savaşın uluslararası güvenlik ortamına olan etkileri ve meselenin gidişatına dair muhtemel sonuçlar değerlendirildi. Savaşın tırmanması eğiliminin önlenmesi, acil bir ateşkes sağlanması ve adil bir barışa ulaşılması gerektiği ifade edildi. Türkiye, bu süreçte uluslararası toplumu barışçıl çözüme ulaşmaya teşvik etmeye devam edeceğini belirtti. Ukrayna’daki çatışmanın, bölgesel güvenliği tehdit etmeye devam etmesinin engellenmesi gerektiği, kalıcı bir çözüm için tüm tarafların diyalog içinde olması gerektiği vurgulandı.

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki müzakerelerde kaydedilen olumlu gelişmeler de MGK toplantısında ele alındı. İki ülke arasındaki barışçıl çözüm sürecinin desteklenmesi gerektiği ifade edildi. Azerbaycan-Ermenistan müzakerelerinde kaydedilen ilerlemenin, bölgesel barış ve istikrar adına umut verici olduğu kaydedildi. Bildiride, Azerbaycan ve Ermenistan arasında sağlanacak kalıcı barışın sadece iki ülkenin değil, bölgedeki tüm aktörlerin menfaatine olacağı belirtildi. Bu bağlamda, barış antlaşmasının kısa sürede hayata geçmesi için uluslararası toplumun ortak çabaları ve desteklerinin devam etmesi gerektiği vurgulandı.

Toplantıda, Türkiye'nin bölgesel güvenlik politikalarının ve uluslararası diplomasisinin önemine de değinildi. MGK, Türkiye'nin, ulusal güvenliği sağlamak ve bölgesel istikrarı korumak için yürüttüğü aktif dış politikayı sürdürme kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.