Yıkanmadan giyilen yeni kıyafette uyuz tehlikesi Yıkanmadan giyilen yeni kıyafette uyuz tehlikesi

Corona Virüs Sebebi ile İş Durdurmak Zorunda Kalınması Durumu

2020 yılında Dünya gündemini ziyadesiyle meşgul eden Corona Virüsü 2020/Mart ayı itibariyle ülkemizde görülmesiyle toplu olarak işçi çalıştıran işverenler de gerekli tedbirleri almak amacıyla gerek yasal zorunluluk sebebi ile gerekse yönetim inisiyatifi çerçevesinde işyerlerinde yapılan çalışmaları durdurmak zorunda kaldı.

Çalışma müfettişi Ahmet Halit Tolu, “koronavirüs sebebi ile iş durdurmak zorunda kalınması durumu”nu kaleme aldı. İşte o makale:

İşyerinde Corona Virüs kapsamında Çalışma Hayatı ile İlgili Yapılması Gerekenler: İlk olarak işyerinde Corona virüs ile ilgili İşyeri Hekimi başkanlığında ‘Salgın Hastalık Koordinasyon birimi’ kurularak işyerinde durum tespiti yapılmalı. Eğer işyerinde faaliyete ara verilmesi düşünülüyorsa, -Faaliyete ara verme nedeni, süreci ve şekli yönlerini içeren bir ‘Yönetim kararı’ alınmalı, -Faaliyete ara verme halinde ara verme şekli işçilere ilan edilmeli,     -Öncelikle yıllık ücretli izin alacağı bulunan işçilerle ilgili bir planlama yapılmalıdır. Eğer işçilere verilecek izin ücretsiz izin şeklinde verilecekse; -İşyerinde verilmesi düşünülen ‘Ücretsiz izin’ işçilere yazılı bir şekilde tebliğ edilmeli, işçi ücretsiz izni 6 iş günü içerisinde kabul ederse ücretsiz izin başlatılabilir, işçi kabul etmez ise bu durumda işveren işçisinin iş sözleşmesini tazminatları ve haklarını ödemek sureti ile feshedebilir.  Faaliyetin durması ve dolayısıyla ücretsiz izin süresi 4 haftayı geçerse işverenin bağlı bulunduğu ilin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne başvuruda bulunması ve İş Müfettişlerince yapılan Uygunluk Tespiti sonucu işyerinin corona virüsten etkilenip etkilenmediğinin tespitinin yapılması, Uygunluk verilmesi halinde işsizlik ödeneğine hak kazanmış işçilere 3 ayı geçmemek üzere kısa çalışma ödeneği verilir. İşçinin ücretsiz izin talebi olursa; -İşçinin ücretsiz izin talebi yazılı olarak alınmalı ve işverence uygun görülmeli,  -İşverenin, işçinin izin talebini kabul etme zorunluluğu bulunmamakla birlikte, işçi yurtdışından gelmişse alacağı sağlık raporu ile birlikte 14 gün istirahatli sayılacaktır.  Şehir veya ülke çapında bir sokağa çıkma yasağı uygulanırsa bu konu ile ilgili bireysel işyeri tedbiri haricinde devlet tasarrufundaki tedbirler geçerli olacaktır.  Tüm bu bilgiler doğrultusunda işyerinde çalışmayı durdurmak zorunda kalan işverenlerin 4857 sayılı İş Kanunu açısından yukarıda kısaca bahsedilen uygulamaların yasal çerçeveleri aşağıda sıralanmıştır.   1.-Kısa Çalışma Ödeneği: 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Ek: 2 nci maddesinde yer alan kısa çalışma uygulaması; Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere (Cumhurbaşkanı kararı ile 6 aya kadar uzatılabilir.) sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır. Kısa çalışma uygulaması döneminde işçiye sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ı ve genel sağlık sigortası kapsamında primler ödenmektedir. -Kısa Çalışma Uygulamasında ‘Zorlayıcı Sebep’ İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır. -Kısa Çalışma Uygulamasından Yararlanma Şartları -İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması, -İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması (Kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olanlar), -İş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması gerekmektedir. 2.-Yarım Ücret Uygulaması: 4857 sayılı İş Kanununun 40. Maddesinde aynı kanunun 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde zorlayıcı sebepler olarak gösterilen ‘İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebebin ortaya çıkması veya İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması’  dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir, bir haftanın sonunda iş sözleşmeleri askıya düşeceğinden taraflar isterlerse haklı nedenle iş sözleşmelerini feshedebilir. 3.- Ücretsiz İzin Uygulaması: Ücretsiz izinler konusunda İş Kanunu’nda yeterince açık hüküm bulunmamakla birlikte 4857 sayılı İş Kanunun 13. Maddesine dayanılarak çıkarılan ‘Analık İzni veya Ücretsiz izin sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar’ hakkındaki yönetmeliğin 6. Maddesinde Ücretsiz izin sonrası Analık veya evlat edinme ve yıllık izinlere ilaveten verilen yol izinleri ile ilgili hükümlere koruma altına alınmakla birlikte anılan hüküm haricinde çalışanın ücretsiz izin kullanması ancak işverenin onayı ile mümkün olabilmektedir. Yasalarda açık hüküm olmamasına rağmen, Yargıtay içtihatlarına göre işçi ve işveren ücretsiz izin verme ve kullanma konusunda birbirlerini zorlayamazlar. Bu tür bir izin ancak tarafların karşılıklı mutabakatı ile mümkündür. Ücretsiz izin eğer işveren tarafından teklif edilecekse işçinin geçmiş yılları kapsayan yıllık ücretli izni bulunmamalı, var ise eğer öncelikle yıllık ücretli izinlerin kullandırılması yönünde bir planlama yapılmalıdır. -Ücretsiz İzin ile İlgili Genel Bilgiler -Ücretsiz izin talebi yazılı olarak yapılmalı ve işverence onaylanmalıdır. -Çalışılmayan günün ücreti ödenmez. -Ücretsiz izinli gün için SGK primi ödenmez, eksik gün bildirimi yapılır. -Çalışan 10 güne kadar sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam eder. -Kullanılan ücretsiz izin süreleri işçinin kıdeminden düşülür. -İşçi ücretsiz izin sırasında başka bir işyerinde çalışamaz. -İşveren işçisini ücretsiz izne zorlarsa, bu işçi adına haklı fesih nedeni oluşturur. Sonuç: İşverenin Ülkemizde yaşanan Corona Virüs sebebi ile işyerindeki çalışmayı durdurması veya durdurmak zorunda kalması İş Kanunu açısından Zorlayıcı Sebep olarak nitelendirilmektedir. İşyerindeki çalışmayı durduran veya durdurmak zorunda kalan işverenlerin bu durdurma süreci içerisinde işçilerinin ücretlerini işverenin sorumlulukları içerisinde yer alan ücret ödeme yükümlülüğü gereğince ödemesi gerekmektedir ancak yukarıda sayılan hallerden birinin uygulanması, ticari faaliyet gösteremeyen işvereni ekonomik olarak yıpratmadan rızası dışında iş göremeyen işçinin de ekonomik durumunu bozmaması açısından özetlenmiştir.  Buna göre; -İşyerinde en az dört hafta süreyle üç aya kadar iş durduran veya durdurmak zorunda kalan işverenler için kısa çalışma uygulaması, -İşyerinde 1 hafta veya daha fazla süre ile iş durdurmak zorunda kalan işverenler için yarım ücret uygulaması, -İşyerinde herhangi bir süre şartı olmaksızın hayatın olağan akışına aykırı olmamak kaydıyla işçi ile işverenin karşılıklı mutabakatı ile ücretsiz izin uygulaması uygulanabilmektedir.  Bu durumlar içerisinde kısa çalışma uygulaması sırasında işçiye son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ının yatırılacağı ve genel sağlık sigortaları dışında kalan emekliliğe esas primlerinin yatırılmadığının, ücretsiz izin uygulaması sırasında ise işçiye herhangi bir ücret ödemesinin yapılmayacağı, sigorta primlerinin ödenmeyeceği (30 gün sonrasında genel sağlık sigortası yatırılacak) ve kullanılan ücretsiz izinlerin işçinin kıdem hesabında dikkate alınmayacağı hususlarının bildirilmesi ve rızasının yazılı olarak alınması gerekmektedir.