İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, dört yıl aradan sonra başkent Tahran'da Cuma namazı kıldırdı. Namaz öncesi verdiği hutbede, İsrail'e karşı İslam dünyasına birlik çağrısında bulunarak, "Eğer Müslümanlar kendi aralarında birlik ve vahdeti sağlarlarsa, Allah'ın izzeti ve yardımı onlarla olur" dedi. Hamaney, İslam dünyasının, bugün uyanma ve bilinçlenme günü olduğunu vurguladı.
Hamaney, Kuran'da siyasetle ilgili mesajlara dikkat çekerek, Müslüman milletlerin ve grupların birlik içinde hareket etmesi gerektiğini belirtti. "Allah'ın izzeti ancak bu şekilde Müslümanların üzerinde olur ve düşmanlar karşısında zafer elde edilebilir," dedi. Düşmanların siyasetiyle ilgili olarak, "Böl, parçala ve yönet" stratejisine vurgu yaparak, bu taktiklerin İslam dünyasında hala sürdüğünü ve Müslümanları birbirine düşman yapmaya çalıştıklarını ifade etti.
İsrail'in, tüm İslam dünyasının düşmanı olduğunu belirten Hamaney, İsrail saldırganlığının farklı yollarla kendini gösterdiğini ve bu bağlamda İslam dünyasının düşman karşısında uyanık olması gerektiğini vurguladı. "İran milletinin düşmanı, Filistin milletinin düşmanıdır," diyen Hamaney, aynı durumun Lübnan, Irak, Yemen, Suriye ve Mısır için de geçerli olduğunu belirtti. Düşmanların politikalarının, ayrılık ve fitne tohumları ekmek olduğunu ifade eden Hamaney, "Düşman tek, ancak uyguladığı yöntemler her ülkeye göre farklı," dedi.
Hamaney, İsrail saldırganlıklarının bir ülke ile sınırlı kalmayacağına ve başka ülkelere yayılabileceğine işaret ederek, "Bu felç edici kuşatma altında olmak istemeyen milletler gözlerini açmalı ve buna izin vermemelidir," şeklinde konuştu. "Düşman başka bir milletin üzerine gittiğinde, o milletle ortak olunmalı ve zulüm altında olan o mazlum millete destek verilmelidir. Biz Müslümanlar, yıllar boyu bu gerçeği göz ardı ettik ve sonuçlarını gördük. Bugün artık gaflet edemeyiz ve uyanık olmak zorundayız," ifadelerini kullandı.
Hamaney, Filistin halkının direnişinin meşru olduğunu belirterek, "Aksa Tufanı Operasyonu, Filistinlilerin meşru müdafaasıdır," dedi. İslam savunma hukukunun, uluslararası hukukun ve ulusal egemenliğin korunmasını hak olarak sunduğunu ifade etti. Hamaney, "Filistin halkı topraklarını işgal eden İsrail rejimine karşı kendini koruyabilir; bu onların hakkıdır. Hiçbir uluslararası kuruluş, bu konuda Filistinlilere itiraz edemez," dedi. Ayrıca, "Lübnan halkına da, Filistin direnişine destek verdikleri için itiraz edilemez," şeklinde konuştu.
Hamaney, İran'ın İsrail'e yönelik düzenlediği "Gerçek Vaad 2" operasyonunun da meşru ve yasal olduğunu belirtti. "Silahlı kuvvetlerimizin eylemi, işgalci Siyonist rejime karşı verebileceğimiz en hafif cezaydı," diyerek, İran'ın gücünün her durumda geçerli olduğunu vurguladı. "Biz her türlü görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz," dedi.
İsrail'e karşılık verilirken acele ve tereddüt edilmeyeceğini ifade eden Hamaney, "Mantıklı, doğru ve haklı olanı yapacağız. Gelecekte gerekeni yapmaya devam edeceğiz," şeklinde konuştu.
Hutbesinin ikinci bölümünde Arapça devam eden Hamaney, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın kaybından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Nasrallah’ın İsrail karşısında büyük bir direniş gösteren bir lider olduğunu belirtti. "Nasrallah'ın faaliyetleri ile Hizbullah aşama aşama ilerledi ve güçlendi," diyen Hamaney, "Bugün bölgedeki direniş, yiğitlerinin şehadetleriyle geriye gitmeyecektir. Gazze'deki direniş, İslam'ın onurunu ve haysiyetini göstermektedir," dedi.
Cuma hutbesine tüfekle çıkması da dikkat çekti ve bu, Hamaney’in "zafer cuması" olarak nitelendirildi. Hamaney, hutbe sırasında tüfeğin namlusunu tutarak, "Kana susamış kuduz köpeğe karşı verebileceğimiz en hafif yanıtı verdik," diyerek gelecekte gereken her türlü eylemi gerçekleştireceklerinin altını çizdi.