23 Ekim 2024 tarihinde Türkiye'de sosyal medya platformlarına erişim engeli, Ankara'da TUSAŞ'a yapılan terör saldırısının ardından getirildi. Bu kısıtlama, güvenlik endişeleri ve bilgi akışını kontrol etme amacı güderek uygulandı. Hükümet, sosyal medyada bu tür olaylara dair paylaşımların hızla yayılarak kamuoyunu olumsuz etkileyebileceği endişesi taşımaktadır.
Erişim engeli, özellikle YouTube, Instagram ve Twitter gibi popüler platformlarda uygulandı ve bu, kullanıcıların saldırıya dair görüntüleri veya bilgileri yaymalarını engellemeye yönelik bir tedbir olarak değerlendirildi. Sosyal medya, olayın sıcaklığı nedeniyle gerginliklerin artmasına neden olabileceği için hükümet, toplumsal huzuru sağlamak adına bu tür kısıtlamalara başvurmayı tercih etti.
Bu tür kısıtlamalar, genellikle güvenlik gerekçeleriyle alınsa da, sosyal medya üzerindeki ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim konularında tartışmalara yol açıyor. Kamuoyunda, sosyal medya platformlarının özgürlükleri kısıtlayarak devlet kontrolüne yönelik bir adım olarak algılanması da söz konusu. Hükümet, bu önlemlerin geçici olduğunu ve kamu güvenliği için gerekli olduğunu vurgulasa da, eleştirmenler, bu durumun uzun vadede daha geniş bir sansür politikası yaratabileceğinden endişe ediyor.
Günümüzde, sosyal medya platformları, olayların anlık olarak takip edilmesi ve yorumlanması açısından önemli bir rol oynamakta. Ancak, özellikle siyasi ve toplumsal olaylar sırasında yaşanan bu tür engeller, halkın bilgiye erişimini kısıtlayarak, tartışmaların derinleşmesine neden olabiliyor. Bu sebeple, sosyal medya erişim engellerinin nedenleri ve sonuçları, Türkiye'deki toplumsal dinamikler açısından önemli bir konu olmaya devam edecek.