Dermatologlar, dünya genelinde rekor kıran sıcaklıklara karşı güneş kremi kullanma uyarısı yapıyor.  Cildi güneşin zararlı etkilerinden koruduğu söylenen çok sayıda ürün var. Güneş kremleri bir film ya da bir bariyer görevi görüyor. Ultraviyole ışınların cilde girerek hücrelere ulaşmasını, DNA'ya ve cildin gerçek yapısına zarar vermesini önlemeye yardımcı oluyorlar. 

Güneş yanığı bildirenlerin oranı yüzde 40

İngiliz Dermatologlar Birliği (BAD), 2022 yılında insanların deneyimlerine dayanan bir anket yayımladı. 

Doktorlar Uyarıyor: Kızamık ve Boğmaca Artıyor! Doktorlar Uyarıyor: Kızamık ve Boğmaca Artıyor!

BAD'a göre geçtiğimiz yıl rekor sıcaklıkların görüldüğü İngltere'de insanların yüzde 40'ı en az bir kez güneş yanığı geçirdiğini bildirdi. 

YouGov tarafından yürütülen anket, güneş yanığı bildirenlerin oranının 18 ila 34 yaş grubunda yüzde 56'ya yükseldiğini ortaya koydu. 

Dermatolog Dr. Emma Craythorne, uygun şekilde korunmadığı takdirde farklı UV ışınlarının cilde nasıl zarar verebileceğini şöyle açıklıyor: "Bildiğimiz ultraviyole A (UVA) var, onunla ilgili de kanser riski var ancak bu genel olarak yaşlanmayla ilişkili olan. UVA cildin solgunluğuyla, pigmentasyonla, kan damarlarının yüzeyde daha belirgin hale gelmesiyle ilişkili. Bu nedenle kan damarları daha kolay kırılır ve foto yaşlanma, yani cildin daha hızlı yaşlanması terimiyle ilişkilendirilebilecek bir durum ortaya çıkar."

Craythorne'e göre, ultraviyole B (UVB) UVA'dan daha zararlı bir ışın türü ve kansere neden olabilir. 

Güneş kremleri ultraviyole ışınları ısıya dönüştürüyor

Craythorne güneş kremlerinin de kabaca iki kategoriye ayrılabiliceğini söylüyor: "Bunlar organik bileşenler veya organik olmayan bileşenler olarak ikiye ayrılabilir. Çinko oksit, titanyum oksit gibi veya avobenzon gibi bileşenlerden oluşabilirler.  Bu kimyasalların temelde yaptığı şey ultraviyole radyasyonu almak, bu enerjiyi almak ve bu ışın enerjisini ısıya dönüştürmek."

Ancak Craythorne'a göre ışığı emen kremler çok küçük miktarlarda ısı üretiyor. Ancak bu, daha sonra deriye daha fazla nüfuz etmesini ve ileriye dönük hasara neden olmasını engelliyor. 

Güneş kremleri, bazı kimyasal formülasyonlar bazı ülkelerdeki yasal gereklilikleri karşılamadığı için farklılıklar gösteriyor. 

Craythorne, "Farklı ülkelerin hangi kimyasallara izin vereceklerine dair farklı kuralları var ve hepsi de bu elektromanyetik spektrumun belirli yönleri üzerinde çalışıyor. Örneğin avobenzon gibi bir şey, spektrumun UVA tarafında çalışır. Ve oldukça büyük bir kısmını işlemden geçirir ancak oldukça hızlı bir şekilde parçalanır. Bu nedenle onu desteklemek için başka kimyasallara da sahip olmanız gerekir." şeklinde konuşuyor. 

SPF oranı ürünün ne kadar etkili olduğunu belirliyor

Dermatolog, güneş koruma faktörü (SPF) ne kadar yüksekse, formülasyonun o kadar etkili olduğunu ancak tüm ultraviyole ışınlarına karşı etkili olmadığını söylüyor: "Bir tüketici olarak ambalaja baktığınızda üzerinde SPF 30 ya da 50 yazdığını görürsünüz ve bu da güneş yanığına karşı ne kadar koruyucu olduğunu belirler. Yani UVB'ye karşı. UVA konusunda sizi ne kadar koruyacağı hakkında pek bir şey söylemez." 

Craythorne, insanların ürün hakkında verilen detayları inceleyerek, ürünün tüm ultraviyole ışınlarına karşı koruma sağlayıp sağlamadığını kontrol etmeleri gerektiğini belirtiyor.

Dr. Craythorne ayrıca, herhangi bir güneş kreminin sağladığı korumanın güneşe maruz kalınan sürenin uzamasıyla azaldığı konusunda uyarıyor.