Jeneratörler için yakıt bulunamadığından cep telefonu ve internet hizmetleri sağlanamazken, dün de yakıt bitmesi nedeniyle Refah Kapısı’ndan yardım girişi durduruldu.
7 Ekim’den su, yiyecek, elektrik ve yakıt tedariği sorunları gün geçtikçe şiddetlenen Gazze Şeridi’nde önceki gün yakıt tükenmesi nedeniyle cep telefonu ve internet hizmetleri de durdu. Böylece bölgenin dış dünya ile iletişimi de kesilirken, Birleşmiş Milletler mevcut şartlar altında Refah Sınır kapısından insani yardım konvoylarının sevkıyatının da durdurulması gerekeceğini açıkladı.
ŞEBEKELER ÇALIŞMIYOR
Gazze’deki telekom şirketleri, jeneratörler için yakıt bulunamaması nedeniyle, önceki gün Gazze Şeridi genelinde cep telefonu ve internet hizmetlerinin durdurulduğunu açıkladı. Telekom şirketleri Paltel ve Jawwal, şebekelerinin tüm enerji kaynaklarının tükendiğini duyururken, Küresel internet erişimini izleyen Netblocks da Gazze Şeridi’nde büyük bir internet kesintisi olduğunu açıkladı. X’ten yapılan açıklamada, sabit hat, cep telefonu ve Wi-Fi dahil olmak üzere telekom hizmetlerinin bölge sakinlerinin çoğu için mevcut olmadığı belirtildi. İsrail, beş hafta önce Hamas’la savaşın başlamasından bu yana Gazze’ye yakıt sevkiyatının biri hariç tümünü engellemişti.
‘KOORDİNASYON İMKÂNSIZ’
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) dün yaptığı açıklamada Refah sınır kapısından yardım girişi olmayacağını duyurdu. Kurumun X hesabından yapılan açıklamada yakıt olmadığından dolayı Gazze Şeridi’ndeki iletişimin çöktüğüne işaret edilerek “Bu durum insani yardım konvoylarının yönetilmesini ve koordine edilmesini imkânsız hale getiriyor” ifadesi kullanıldı.
İsrail güçleri çarşamba günü BM’nin kullanılması için 24 bin litre yakıtın bölgeye girmesini onaylarken, yakıtın başka hiçbir yerde kullanılmaması şartını getirmişti. Ancak söz konusu yakıtın da tükendiği belirtiliyor. Önceki gün BM İnsani Yardımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffths, Gazze Şeridi’nin tamamındaki ihtiyaç sahibi tüm insanlara ulaşabilmek için günde yaklaşık 200 bin litre yakıta ihtiyaç duyulduğunu söylemişti.
Hamas, “İsrail, ABD’nin yaktığı yeşil ışıkla Şifa Hastanesi’nde soykırım yapıyor” başlıklı bir açıklama yayımladı.
ŞİFA HASTANESİ HAPİSHANEYE DÖNDÜ
İsrail’in Gazze’nin en büyük sağlık kompleksi olan Şifa Hastanesi’ne baskınları sürerken El Cezire’ye konuşan hastanenin müdürü Muhammed Ebu Salmiya, hastanenin büyük bir hapishaneye ve toplu mezara dönüştüğünü aktardı. Hastanede 7 bin kişinin bulunduğunu, sağlık personelinin hâlâ hastalara bakmak için tesiste mücadele verdiğini ancak yoğun bakımda tutulan tüm hastaları kaybettiklerini belirten Salmiya, “Hiçbir şeyimiz kalmadı. Yiyeceğimiz yok, suyumuz yok. Bir gecede 22 kişiyi kaybettik ve hastane son üç gündür kuşatma altında tutuluyor. Bu tam teşekküllü bir savaş suçudur” diye konuştu. Hastaneden ayrılmak için başvuruda bulunduklarını kaydeden Filistinli yönetici, bunun İsrail güçleri tarafından kabul edilmediğini belirtti.
SORUŞTURMA ÇAĞRISI
Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü ise İsrail’in Filistinli grupların Gazze Şeridi’ndeki hastaneleri askeri amaçlarla kullandığı yönündeki iddialarına ilişkin bağımsız ve uluslararası bir soruşturma çağrısında bulundu. Açıklamada, sürece uluslararası tarafsız kuruluşların dahil olmamasının “İsrail’in anlatısı hakkında yaygın şüpheler uyandırdığı” belirtildi.
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) işgal altındaki Filistin toprakları temsilcisi Richard Peeperkorn, Gazze’de sahra hastaneleri kurmak istediklerini söyledi.
DSÖ’DEN SAHRA HASTANESİ
Kudüs’ten Cenevre’deki gazetecilerle video konferans yoluyla görüşen DSÖ yetkilisi, Gazze’de savaş başlamadan önce hastanelerde 3 bin 500 yatak olduğunu, şimdi ise bin 400 yatağın kaldığını ifade etti. Peeperkorn ayrıca, ağır durumda bulunan hastaların her gün Refah Sınır Kapısı’ndan Mısır’a sevk edilmesi gerektiğini de belirtti.
‘GÖTÜRÜLMÜŞLER’
-Amerikan CBS kanalına Şifa Hastanesi’ne yapılan tartışmalı operasyonla ilgili konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, operasyonun gerekçelerinden birinin rehineler olduğunu ancak baskın sırasında artık orada olmadıklarını söyledi.”Eğer oradaysalar, dışarı çıkarıldılar” diyen Netanyahu, daha fazla ayrıntı paylaşamayacağını söyledi.