yaşam

E-Ticaretin Davos'u İstanbul'da

Dünyanın önde gelen e-ticaret firmalarının üst düzey yöneticileri İstanbul'da bir araya geldi. WORLDEF tarafından düzenlenen Dünya e-Ticaret Forumu'na 12 ülkeden 400...

Abone Ol

Dünyanın önde gelen e-ticaret firmalarının üst düzey yöneticileri İstanbul'da bir araya geldi. WORLDEF tarafından düzenlenen Dünya e-Ticaret Forumu'na 12 ülkeden 400 kişi katıldı.

‘e-Ticaretin Davos’u olarak nitelendirilen Dünya e-Ticaret Forumu (World E-Commerce Forum) Manderin Oriental Bosphorus İstanbul’da başladı. Türkiye e-ticaret sektörünün en büyük aktörlerinin yüzde 80’inin katılımıyla gerçekleştirilen forumun açılışında konuşan WORLDEF Başkanı Ömer Nart, COVID-19’la birlikte altın çağını yaşayan e-ticaretin Türkiye için önemli bir büyüme alanı olduğunu söyledi. "Yeni Alibaba’lar Türkiye’den çıkabilir" Türkiye'nin e-ticaret ve e-ihracatta büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Nart, “Stratejik konumu, kaliteli ürünleri ve nitelikli iş gücü sayesinde Türkiye, pandemi döneminde Çin'den pay almaya başladı. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere MENA, Orta Doğu, Akdeniz ve Asya’dan birçok ülke için Türkiye, Çin’in en büyük alternatifi haline geldi. Decacorn seviyesinde e-ticaret şirketlerinin ortaya çıktığı Türkiye, dünyanın farklı ülkelerinde e-ticaret yatırımcıları için cazip bir pazar haline geldi. Yeni Alibaba’lar Türkiye’den çıkabilir” dedi. Lojistik yatırımlar artırılmalı Türkiye’nin 2020 yılında yüzde 25,72’lik oranla küresel perakende e-ticarette en yüksek yıllık büyüme oranına sahip ülke olduğuna dikkat çeken Ömer Nart, şunları anlattı: “Türkiye’de e-ticaretin genel ticarete oranının önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 50’lere ulaşacağı öngörülüyor. Ama bu rakamlar bile yeterli değil. Zira dünyada perakende ticaretin hacmi 25 trilyon dolar civarında. E-ticaretin tüm perakende ticaret içinde içindeki toplam tutarı ise 4,3 trilyon dolar. Sınır ötesi e-ticaret hacmi de 1 trilyon dolardan fazla. Türkiye’nin toplam sınır ötesi e-ticaret hacmi 1,5 milyar dolar. Türkiye ulusal ve uluslararası lojistik yatırımlara ağırlık vererek dünya e-ihracat pazarından aldığı payı artırabilir. Perakende e-ticaret markaları için özellikle yurt dışında kümelenme modeli ile depo ve lojistik operasyonları geliştirilmelidir. Bu bir devlet politikası haline getirilmelidir.”     Her 100 TL'lik alışverişin 25 TL'si online kanallardan gerçekleşiyor Bankalararası Kart Merkezi’nin verilerine göre yılın ilk 9 ayında 305 milyon TL’lik ONLİNE  yapıldığını açıklayan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, şunları söyledi: "Bunun toplam alışveriş içindeki payı yüzde 24,49. Kartlı ödeme sistemlerinde her 100 TL’lik alışverişin 25 TL’sinin online kanallardan gerçekleştiğini görüyoruz. Yüzde 25’lik oranın yüzde 7’si de yurt dışından yapılan online alışverişlerden geldi” dedi. İş Bankası’nın e-ticaret alanındaki yatırımlara 10 yıl önce başladığını hatırlatan Sezen sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemize daha fazla döviz getirmek için bu yüzde 7’lik payın nasıl artırılacağını konuşmamız lazım. Bugün İş Bankası’nın ödeme sistemi 53 ülkede 46 ayrı para birimiyle tahsilat yapılmasını sağlıyor. Yani yurt dışına bugün e-ihracat yaptığınızda, ödeme konusunda hiç sorun yaşamazsınız." "e-İhracat Konseyi kurma çalışmaları yapıyoruz" Pandemi döneminde e-ticaretin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını anlatan  Başkanı İsmail Gülle, şunları söyledi: “Gelecekte dünya ticaretinin yarısının e-ticaretten geleceğine inanıyorum. Şu an Türkiye dünya ticaretinden yüzde 1 pay alırken, e-ticaretinde binde 1 pay alıyor. Bunda bir sorun var. E-ticaretin gerçek performansı ölçülerek hanemize yazılması gerekiyor. Buradan daha çok başarı hikayesi çıkacaktır. Biz de TİM olarak sınır ötesi ihracat yapan firmaların hayatını kolaylaştırmak için e-İhracat Konseyi kurma çalışmaları yapıyoruz.” Mevzuat çalışmaları yapılıyor Global gelişmelerle e-ticarette yaşanan sorunlar ve ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda mevzuatta değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirten Ticaret bakanlıgı Elektronik Ticaret Dairesi Başkanı Mehmet Kayış, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu değişiklikle aracı hizmet sağlayıcılarla bünyesinde faaliyet gösteren hizmet sağlayıcılar arasındaki ilişkilerde rekabet endişelerinin ortadan kaldırılması, şeffaflığın ve adil uygulamaların arttırılması ve haksız ticari uygulamaların önlenmesi amaçlanıyor. Bu doğrultuda, platformların bir piyasa düzenleyicisi gibi hareket ettiği günümüzde bu durumun rekabete zarar vermesini ve işletmeleri mağdur etmesini önleyip, e-ticaretin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlayacağız.”