KAHRAMANMARAŞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan müjde: "Petrolü bulduk!"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfinin Karadeniz’de gerçekleştirildiğini açıklayarak, “Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz’da başladı...

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfinin Karadeniz’de gerçekleştirildiğini açıklayarak, “Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz’da başladığı Tuna 1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlediği toplantıyla müjdeyi açıkladı. Enerji kaynaklarının ülkelerin bağımsızlığında önemli bir rol oynadığına değinen Erdoğan, “Ülkelerin ortaya koydukları vizyonların hayata geçebilmesi enerji sektöründeki istikrar ile orantılıdır. Dünyada son 1 asırdır yaşanan hiçbir karmaşa, kaos, savaş yoktur ki gerisinde öyle veya böyle enerji hesabı yatmasın. Petrol ve doğalgaz sahalarının kontrolü ve güvenliği için yeri geldiğinde milyonlarca insanın canının hiçe sayıldığı vahşi bir düzen kurulmuştur. Bir damla petrolü oluk oluk akan insan kanından değerli gören bu düzen halen hükümdarlığını sürdürmektedir. Suriye'de son yıllarda yaşananları düşünün. Biz mazlumların bulundukları yerlere giderken, birileri doğrudan petrol üretim tesislerine yönelmiştir. Aynı durum ile Libya'da karşılaştık. Biz Libyalı kardeşlerimizin çağrısı ile onları darbecilerden kurtarmanın mücadelesini verirken, birileri yine petrol sahalarının dibinde bitivermiştir. Doğu Akdeniz'de oynanan onca oyunun gerisinde de enerji kaynaklarını paylaşımı vardır. Biz önceliğimizi değiştirmedik. Hep ‘önce insan' dedik. Hep önce ‘mazlumlar ve mağdurlar' dedik. Hep önce ‘hak, hukuk, adalet' dedik. İnsanlık bizde petrol onlarda kalmış olabilir. İşte rabbim bize bambaşka bir yerde hem de görülmedik zenginlikte bir kapı açtı. Yarın benzer kapılar başka yerlerde önümüze açılacaktır. Artık bu alanda en üst lige çıkmış bir Türkiye var” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin uzun yıllar boyunca petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını kiralama usulü ile yaptığını hatırlatan Erdoğan, “Derin deniz sondajlarında tamamen dışa bağımlıydık. Yüzlerce milyon dolarlık arama faaliyetleri sonunda elimize üç beş sayfalık rapor dışında hiçbir şey geçmedi. Kimsenin günahını almıyoruz. Belki gerçekten aradılar ama bulamadılar. Sonuçta biz bu şeklide yürüyemeyeceğimizi gördük. Bu tür çalışmaların kiralama benzeri yöntemlerle değil milli kuruluşlarımız aracılığıyla yürütülmesini kararlaştırdık. Ülkemizin milli enerji ve maden politikasını 2017 senesinde yeni baştan belirledik. Derin deniz sondajlarını bizzat yapmanın arayışlarına girdik. Ardı ardına 3 sondaj gemisini ülkemiz filosuna kattık. Bugünkü sevinici bize yaşatan Fatih'in yanında Yavuz ve Kanuni sondaj gemilerini de bu alanda dünyanın en önemli ülkeleri arsana dahil olduk. Ayrıca Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemileri ile bu filoyu güçlendirdik. Mülkiyetleri ülkemize ait olan 3 sondaj 2 sismik araştırma gemimiz kendi ekipmanlarımız ve personelimizle çalışıyor. Dünya fiyatlarının bir hayli altında maliyetle ülkemize kazandırdığımız gemilerimizle yaptığımız sondajların maliyeti de düşüktür. Sondaj ve sismik araştırma çalışmalarımızda en küçük bir dışa bağımlılık söz konusu değil. Zaten öyle durum olsa bize nefes bile aldırmayacakları ortadadır. Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için bu başarıya ulaştık” diye konuştu.

“Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi”

Müjdeyi açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye tarihin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz'da başladığı Tuna 1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda. Kendisini boğazdan uğurladığım günü hatırlıyorum. O uğurlayışımızla birlikte hamdolsun neticeye de ulaşmış olduk. İstanbul'un fethinin yıl dönümünde Karadenize uğurladığımız Fatih sondaj gemimiz ismine layık bir başarı ile hepimizi gururlandırdı. Daha önce Tuna 1 diye adlandırılan bu alana Sakarya gaz sahası olarak isimlendirdiğimiz bu alanda gereken tüm test analiz mühendislik çalışmaları tamamlandı. Kuyudan elde edilen veriler aynı bölgede yeni doğalgaz keşiflerinin kuvvetle muhtemel olduğunu işaret ediyor. Yani bu ilk kuyuda bulunan rezerv, çok daha zengin bir kaynağın sadece bir parçasıdır. İnşallah devamı da en kısa sürede gelecek. Yıllarca enerjide dışa bağımlılığının maddi manevi sıkıntıların çekmiş bir ülke olarak artık geleceğimize daha güvenle bakacağımıza inanıyoruz. Bu operasyonu milli imkanlarla gerçekleştirdik. Şimdi tespit kuyuları açmaya başlayacak, ardından üretim konseptini belirleyip inşaat ve yapım işlerine geçeceğiz. Doğalgazın yüzey çıkarılması ve sisteme aktarılması ile birlikte bu kaynaktan fiilen istifade edeceğiz. Hedefimiz 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır. Böylece bunca yıl sabırla adeta ilmik ilmik dokuyarak yürüttüğümüz çalışmaların en büyük meyvesini almış oluyoruz” ifadelerini kullandı.

“İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz'den de bekliyoruz”

Fatih ve Yavuz gemileri vasıtasıyla Akdeniz ve Karadeniz'de bu güne kadar 9 derin deniz sondajı gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, “Nihayet son sondajda milletimize beklediği müjdeyi verme şerefine nail olduk. İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz'den de bekliyoruz. Şu anda bakımda olan Kanuni'nin de yıl sonunda devreye girmesiyle Akdeniz faaliyetlerimize hız vereceğiz. Keşifler için söylenen o güzel sözü sondaj faaliyetlerimize uyarlayarak tekrarlamak istiyorum. ‘Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır'. Biz de arayacağız ve inşallah bulacağız. Sakarya gaz sahası ile bismillah dedik. Allah'ın izni ile devamı da gelecek. Çünkü ‘Sakarya saf çocuğu masum Anadolu'nun, divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun'. İnşallah burada da neticeye ulaşacağız. Kendi topraklarımızda aramaları da daha sıkı ve bilinçli yürütüyoruz. Diğer ülkelerdeki arama ruhsatlarımızı da çoğaltıyoruz. Ülkemizin enerji meselesini kökten çözmekte kararlıyız. Türkiye yıllarca bunun sancısını çekmiş bir ülkedir. Cari açığımızın en büyük sebebi enerji olmuştur. Yerli ve yenilenebilir kaynaklara verdiğimiz önem sayesinde bir denge sağlasak da enerjide hala ciddi bir ithalatçı durumundayız. Denizlerde ve karada daha çok arama yapıp neticeye ulaşarak enerjide net ihracatçı konumuma gelene kadar bize durmak yok. Bir yanda konvansiyonel enerji kaynakların yoğunlaşırken, diğer yandan elektrik motor başka olmak üzere geleceğin teknolojilerine yatırımları sürdüreceğiz. Tüm alanlarda en güçlü şekilde varlığımız göstermekte kararlıyız. Türkiye hiçbir alanda birilerini gölgesine sığınma ihtiyacı duymadan kendi ayakları üzerinde durabilecek güce sahiptir. Kimsenin hakkına gözümüze dikmeden ama kimseye de hakkımızı yedirmeden hedeflerimize yürümeyi sürdüreceğiz” açıklamalarında bulundu.

Yunanistan'la yaşanan gerginliğe de değinen Erdoğan, şunları söyledi:

“Yunanistan başta olmak üzere bu meselede karşımızda dikilenlerin hepsi de haklı olduğumuzu gayet iyi biliyor. Özellikle Avrupa Birliği Yunanistan'ı şımartıp üzerimize salarken sergilediği çifte standart sebebiyle bir kez daha kendi ilkelerine ihanet ettiğini görmeli. Ortada dolaşan ve hiçbir geçerliliği olmayan saçma sapan haritalarının yarın en yükü zararı AB'ye vereceği unutulmamalıdır. Sırf Türkiye'ye zararı dokunuyor diye kendi müktesebatına aykırı işlere alet olmak Yunanistan'ı kurtarmaz. Ama AB'nin zaten sorunlu itibarını iyice düşürür. Türkiye'nin bu konuda kararlılığını görmek istemeyenler sahada da masada da cevaplarını alacaklardır. Sakarya gaz sahasındaki keşiften sonra artık önümüzde çok daha aydınlık bir yol olduğuna inanıyoruz. Bugün gelecek nesillere önemli bir miras bırakacağız. Milletimizin refahı için çalışmaya devam edeceğiz.”

Bakan Albayrak: "Ülkenin gündeminde cari açık konusunu kaldırıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Fatih sondaj gemisinde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Fatih Dönmez ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a video konferans ile bağlandı. Bakan Albayrak doğalgaz keşfini değerlendirerek, "Buradaki mevcut keşif ile birlikte inşallah ülkemizin gündeminde cari açık konusunu artık kaldırıyoruz. Çünkü son on yıl ortalaması 40 milyar dolar enerji ithalatı yapan ülke Türkiye. İnşallah bu keşif ile cari fazla, döviz fazlası konuşacağımız yeni bir sürece girdiğimizi de görmüş oldum. Türkiye yeni bir döneme giriyor. Artık ne doğu ne batı, artık yeni eksen Türkiye sürecinde yeni bir sürece giriyoruz" dedi.

Bakan Dönmez: "Yaklaşık 2 bin kilometrekarelik alanın adeta röntgenini çektik"

Enerji Bakanı Fatih Dönmez ise bölgedeki sismik çalışmalara 14 ay önce başladıklarını anlatarak şunları söyledi:

"Yaklaşık 2 bin kilometrekarelik alanın adeta röntgenini çektik. Veriler Türkiye Petrolleri uzmanları tarafından detaylı şekilde analiz edildikten sonra üzerinde bulunduğumuz koordinatlarda Tuna 1 adını verdiğimiz lokasyonda ilk sondajımıza karar verdik. Fatih sondaj gemimizi Akdeniz'den İstanbul'a çektik. İstanbul'un fethinin 560. yıl dönümünde Haydarpaşa'dan Karadenize uğurladık. Trabzon'da montaj işlemleri devam etti. 15 Temmuz'da oradan yola çıktı. 20 Temmuz'da burada matkap dönmeye başladı. Yaklaşık 1 ay geçti. Şu anda deniz seviyesinden 3 bin 500 metre aşağıdayız. Burada deniz derinliği 2 bin 100 metre. Bin 400 metrekarede ilerledik. Bu rezervde gazla buluştuk. Sondaja bir hafta on gün ara verdik. Sürekli testler yapıldı. Yapılan analizler sorasında uzmanlarımız rezerv miktarını tespit ettiler. İşlemimiz henüz bitmedi. Yaklaşık bin metre daha derine ineceğiz. Yaklaşık sismik veriler bizlere aşağıda 2 katmanın daha olduğunu kuvvetle muhtemel inşallah oralarda da gaz kaynağına ulaşacağımızı gösteriyor. Bu gaz keşfi yapılan saha 250 kilometrekare. Yine bu bölgede inşallah en kısa sürede yeni tespit kuyularımızı açacağız, bu çalışmalarımızı daha da netleştireceğiz. İnşallah Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında vatandaşımızla kendi gazımızı buluşturacağız. Yapılan test ve analizlerde burada bulduğumuz gazın kalitesinin de iyi olduğu görülüyor" ifadelerini kullandı.

Bakan Dönmez, proje sürecinde çalışanların ve kendilerinin birçok baskıya maruz kaldığını bir örnekle anlatarak şunları söyledi:

"Avrupa Birliği vatandaşımızın çalışanlarımıza ve ailelerine baskı yaptılar. Bunlar bize gelerek 'Ailelerimize baskı yapıyorlar. Biz burada mutluyuz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak istiyoruz' dediler. Müracaat ettiler şu anda o iki çalışanımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bizlerle birlikte omuz omuza çalışıyor."