Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz olmadığı gibi, habis niyetlilere verecek tek karış toprağımız da yoktur, olmayacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST Azerbaycan"ın Seçkin Gözlemci Günü'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Can Azerbaycan'ın bağımsızlık gününde sizlerle beraber olmaktan büyük ir bahtiyarlık duyuyorum. Bağımsızlığın nasıl kazanıldığını, ne kadar değerli olduğunu çok iyi bilen bir milletin evladı olarak bağımsızlık gününüzü canı gönülden tebrik ediyorum.
İstiklal ve istikbal yolunda verdiğimiz şanlı mücadeleleri şehadetleriyle taçlandıran kahramanlarımızı rahmet ve hürmetle yad ediyorum. Rabbim aziz şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Rabbim bizleri de şehitlerimizin kutlu ve mübarek yolundan ayırmasın.
İki hafta önce Rize-Artvin Havalimanının açılışını aziz kardeşim Sayın Aliyev’le birlikte gerçekleştirmiştik. Bugün ise Bakü’de bir başka tarihi buluşmaya yine birlikte imza atıyoruz. Kıymetli kardeşim İlham Aliyev’in şahsında Can Azerbaycan’ın mümtaz halkına samimi misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum.
Hazar’ın incisi Bakü’de 'bir millet iki devlet tek festival' şiarıyla dünyanın en gözde havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFESTİ gerçekleştiriyoruz. Aziz Sancar hocamıza bu gurur günümüzde heyecanımızı paylaştığı için yine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Rüzgarların şehri güzel Bakü’den Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte mücadele ettiği toprakların her karışına Natevan’ın gazelinin işitildiği ovalara, şehidimiz Hüdayar kardeşimizin türkü söylediği diyarlara, Gence’ye, Şuşa’ya, Fuzuli’ye, Laçin’e, Azerbaycan’ın her bölgesine selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bugün bir kez daha burada vücut bulan ebedi ve ezeli kardeşliğimizi rabbim daim eylesin.
"Bizler, melali de sevinci de bir olan, sözde değil özde kardeş olan iki devletiz"
Bu yıl diplomatik ilişkilerimizin yeniden tesisinin 30’uncu yıldönümünü büyük bir gururla idrak ediyoruz. Ortak tarihimizden aldığımız ilhamla aramızdaki dostluk ve muhabbeti daha da sağlamlaştırıyor, birlik ve beraberliğimizi daha da perçinliyoruz. Her ne kadar diplomatik münasebetlerimiz 30 sene önce kurulmuş olsa da kader birliğimiz tarihin derinliklerine kadar uzanmaktadır.
915’te Çanakkale’de, 1918’de Gence’de, Bakü’de ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerinde yüreklerimiz ve bileklerimiz ortak mücadelemizde tekrar berber olmuştur. Aramızdaki muhabbetin gücünü merhum bahtiya Vahapzade’nin o güzel dizeleriyle şu şekilde ifade etmek isterim: "Bir ananın iki oğlu, bir amacın iki kolu, o da ulu, bu da ulu, Azerbaycan Türkiye. Dinimiz bir, dilimiz bir, ayımız bir, yılımız bir. Aşkımız bir, yolumuz bir, Azerbaycan Türkiye."
Bizler, melali de sevinci de bir olan, sözde değil özde kardeş olan iki devletiz, iki halkız. Göklerde nazlı nazlı dalgalanan hilallerimiz gibi bizler aynı inancı paylaşan asil bir milletin mensuplarıyız. Tıpkı Anadolu gibi burası bizim de toprağımızdır. Tıpkı Türkiye gibi burası bizim de vatanımızdır. Tıpkı doğduğumuz yerler gibi burası bizim de öz yurdumuzdur. Türkiye’nin her bir karışı da sizlerin vatanıdır, yurdudur.
"Biz gönüllerimize çizilen hudutları yıkarak bugün burada birlikteyiz"
Türk milletinin kalbindeki Azerbaycan sevdasını kim söküp atabilir? Kardeşler arasına kim mesafe koyabilir? İki kardeşi hangi hudut ayırabilir? Gönüllerimiz arasına kim sınır çizebilir? Ellerin yurdunda çiçek açarken, bizim ile kar geliyor gardaşım. Bu hududu kimler çizmiş gönlüme, dar geliyor, dar geliyor gardaşım.
Biz gönüllerimize çizilen hudutları yıkarak bugün burada birlikteyiz. Batıdan doğuya kadar nerede bir gardaşımız varsa orası bizim evimizdir, yurdumuzdur, gönül coğrafyamızın ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye-Azerbaycan olarak bu anlayışla ilişkilerimizi hamdolsun önce stratejik ortaklığa, geçtiğimiz yıl da Şuşa Beyannamesiyle stratejik müttefikliğe çıkardık.