Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yüreklerinde Türkiye yerine başka mahfillerin sevgisini taşıyanların sıfatları milletvekili bile olsa laf cambazlığıyla bu ülkenin ordusuna bühtan etmesine izin veremeyiz. Türkiye’ye karşı açık düşmanlık besleyenlerle hiçbir sorunu olmayanlar, Azerbaycan ve Katar gibi ülkemize dostluklarını kayıtsız şartsız bir şekilde gösterenlere saldırdıkça saldırıyor” dedi. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP’yi eleştirdi. Bir CHP’li milletvekilinin TSK ile ilgili sözleri ile İstanbul Borsası’nın yüzde 10’luk hissesini Katar’ın almasına ilişkin yapılan eleştirilere cevap verdi. “Bu zihniyet bir milli güvenlik meselesi haline dönüşmekte” “Asırlık oyunları bozan, asırlık hesapları alt üst eden, asırlık düzenleri yıkan, zihinlere vurulan asırlık zincirleri kıran Türkiye’ye elbette bunun bedelini ödetmek isteyenler olacaktır” açıklamasında bulunan Erdoğan, ülke ve millet olarak bunların hepsini de göğüslemeye hazır olduklarının altını çizdi. Kendilerini asıl üzenin içeride karşılarına çıkan tuhaf manzaranın olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye’de ekmeğini yiyip vatanına düşmanlık besleyen, havasını soluyup ezanından ve bayrağından nefret eden, sefasını sürüp insanını sevmeyen bir kesim var. Bunlar zahirde demokrat, insancıl, hoşgörülü gözükür ama hakikatte faşistin, darbecinin, vesayetçinin önde gidenidir. Bunlar zahirde çok çalışır gözükür ama esasta hiçbir şey üretmez, bunlar çok konuşur ama aslında hiçbir şey söylemez, bunlar dünyayı çok bilir gibi davranır ama hiçbir şeyden haberleri yoktur, bunlar sürekli bağırır ama hiç dinlemez, bunlar yalanda ve iftirada sınır tanımaz ama sıra gerçeklere gelince hemen arkasını döner. Bunlar demokrasiyi milletin iradesinde değil, yurt dışından gelen sinyallerde arar. Bunlar etrafına kin ve nefret saçmaktan kalbi kurumuş, ruhu kararmış, gözü körleşmiş, dili çatallaşmış bir güruhtur. Ülkemizin ufkunu gölgeleyen, enerjisini emen, havasını kirleten, suyunu bulandıran bu zihniyetin demokrasimize ve kalkınmamıza maliyeti en az yarım asırdır. Milletin gönlüne girerek iktidara ulaşmak yerine dışarıdan dolanarak gelmenin peşinde olanlara hak ettikleri cevabı yine milletimiz verecektir. Gerçi millet her seçimde kendilerine sandıkta hak ettikleri cevabı vermiştir ama milletin onların gündemi ve derdi hep başkadır. Siyaset, toplum ve sandık mühendisliği hesaplarına öyle dalmış durumdalar ki, milleti görecek halleri bile yoktur. Üstelik bunlar milleti hiçe saymakla kalmayıp ülkenin temel değerlerine ve kurumlarına saldırmayı da adet edindiler. CHP’lilerin sık sık yaptığı, son olarak bir milletvekilinin pervasızca tekrarladığı TSK’yı hedef alan bühtan, bu zihniyetin başlı başına bir milli güvenlik meselesi haline dönüşmekte olduğunun işaretidir. Tek parti diktasının ardından sırtını ancak vesayete ve darbecilere dayayarak iktidara gelebilen bir partinin TSK düşmanlığını gayet iyi anlıyoruz. Onların derdi ordumuzun artık darbeyle CHP’ye iktidar yolunu açmak yerine Türkiye’nin sınırlarını koruma ve sınır ötesi harekatlarını yaparak asli görevini yerine getiriyor olmasıdır. Yüreklerinde Türkiye yerine başka mahfillerin sevgisini taşıyanların sıfatları milletvekili bile olsa laf cambazlığıyla bu ülkenin ordusuna bühtan etmesine izin veremeyiz. Bunların sancısı ülkemize yapılan yatırımın nereden geldiği değil, Türk ordusunun özellikle son 5 yıldır ne yaptığıdır. FETÖ’den PKK, YPG’ye kadar birliğimize ve beraberliğimize saldıran terör örgütlerinin borazanlığını yapanlar, ülkemizin siyasi ve ekonomik güvenliğinin sınırlarını genişletme gayretlerini engellemeye çalışıyor. Türkiye’ye karşı açık düşmanlık besleyenlerle hiçbir sorunu olmayanlar, Azerbaycan ve Katar gibi ülkemize dostluklarını kayıtsız şartsız bir şekilde gösterenlere saldırdıkça saldırıyor. Her fırsatta ülkemize husumetlerini karşı gösterenlere karşı tavır almak biryana onların safına geçip onların argümanları ile bizi hedef alıyorlar. Buldukları her fırsatta Türkiye’yi yabancılara şikayet ediyor, yatırımcılara ‘Türkiye’ye gelmeyin’ mesajı veriyor. Bunların içlerindeki kinin ve nefretin sebebi ne Borsa İstanbul’dur ne Sakarya’daki fabrikadır. Bunların derdi, geresindeki kadim medeniyet ve tarih müktesebatıyla bizatihi Türkiye’yledir, Türk milletiyledir, ülkenin hedefleriyledir. ” diye konuştu.