Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan açlık seviyesinde hayatta kalmaya çalışırken, her yıl tonlarca gıda da ne yazık ki çöpe gidiyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) açıkladığı bir rapora göre, dünyada üretilen yiyeceklerin yaklaşık yüzde 14’ü daha tüketiciye bile ulaşamadan çöpe atılıyor. Özellikle Orta ve Güney Asya ile Kuzey Amerika ve Avrupa gıda israfında en önde gidiyor. Son yıllarda dünyadaki en önemli trendlerden biri haline gelen sıfır atık hareketinin en önemli amaçlarından biri de israfın önlenmesi.
Sıfır atık söz konusu olduğunda uzmanların en çok dikkat çektiği noktaların başında ev atıkları ve mutfaklar geliyor. Alışveriş yaparken ihtiyaçtan fazlasının alınmaması, artan malzemelerin değerlendirilmesi, bayat ekmek ya da artan pilav gibi yemeklerin farklı tariflerde değerlendirilmesi, ürünlerin çöp gözüyle bakılan sap kabuk gibi kısımlarının farklı alanlarda kullanılması gibi çok sayıda boyutu olan mutfakta sıfır atık için hepimizin yapabileceği çok şey var.
Sizin için gıdaları doğru koşullarda saklamaktan, artan ürünleri değerlendirmek için yapılabileceklere çok sayıda ipucunu bir araya getirdik. İşte etten ekmeğe, sebzeden meyveye mutfakta sıfır atık hedefine ulaşmanıza yardımcı olacak ipuçları...
Alışverişle işe başlayalım. Sıfır atık hedefine yürürken atılacak ilk adım akıllı alışveriş. İhtiyaçtan fazlasını almak en büyük hata çünkü gereğinden fazla alınan ürün çoğu zaman tüketilmeden atılıyor. Bu sorunu önlemek için yapılabileceklerin başında öğün planlaması geliyor. Örneğin pazar günleri önünüzdeki hafta hangi gün ne pişireceğinizi önceden planlayıp ihtiyacınız olan malzemeleri çıkarabilir ve gereğinden fazla alışveriş yapmaktan kurtulabilirsiniz.
Alışverişten sonra saklama koşulları var sırada. Ekmekle ürünlerle başlayalım...
Her zaman ekmeği buzdolabında saklamanın taze kalmasına yardımcı olacağını düşünürüz ama yanlış!
Ekmeğinizi buzdolabına koymayın. Buzdolabına konan ekmek daha hızlı bayatlar. Ya oda sıcaklığında saklayın, ya da dondurucuya atın. Oda sıcaklığında saklayacaksanız kestikten sonra kesilmiş tarafını alta getirin. Çok işe yaradığı söylenen ekmek kutuları ise aslında pek işe yaramıyor.
Et, balık, tavuk gibi hayvansal ürünlerde de saklama koşulları çok önemli. Uzun süre saklamak için dondurucu şart. Burada da ilk kural dondurucuya girecek yiyeceklerin doğru paketlenmesi. Bu iş için özel olarak üretilmiş poşetlere yerleştirip ağzını hava almayacak şekilde kapattığınızda yiyeceklerinizi güvenle dondurabilirsiniz. Eğer paketleme işlemini doğru yapmazsanız yiyeceklerin yüzeyinde dondurucu yanığı ya da don yanığı olarak bilinen su kaybı kaynaklı aşınma ve renk değişimleri meydana gelir.
Gelelim sebze ve meyvelere... Marketten ya da pazardan alıp evinize getirdiğiniz taze ürünler kısa süre içinde bozuluyorsa bunun en önemli sebebi saklama koşulları. Örneğin sebzelerle meyveleri buzdolabında aynı çekmeceye ya da rafa yerleştirmek büyük bir hata. Çünkü birçok meyve etilen gazı salgılıyor ve gaz da sebzeler üzerinde olgunlaşma hormonu etkisi yaratarak tazeliklerini daha kısa sürede yitirmelerine neden oluyor.
Özellikle sebzelerin nefes almaya ihtiyaçları var. O nedenle içine sebze koyduğunuz plastik torbalarda delikler açmalı ya da sebzeleri file torbalarda saklamalısınız. Hepsini dar bir alanda sıkışık bir biçimde saklamak da sebzelerin hızlı bozulmasına yol açıyor.
Sebze ve meyveleri fazla aldıysanız ve tüketemeyecekseniz dondurucuda stoklamaya çalışın. Bazı ürünleri olduğu gibi, bazılarını ise soyulmuş ve doğranmış hatta hafifçe haşlanmış vaziyette saklamanız gerekebilir. Böylece pişirme zamanı geldiğinde çözdürmeden, doğrudan tencereye ya da blender'a atabilirsiniz. Dondurma dışında konserve, reçel, turşu gibi saklama yöntemleri de sebze ve meyveleri saklamanın doğru yollarından.
Son olarak sebzeleri ve meyveleri yıkayıp saklamak çok büyük bir hata. Uzmanlar bu ürünleri yiyeceğiniz zamana kadar yıkamamanız gerektiğini vurguluyor. Çünkü nem bakteri üremesini hızlandırıyor. Peki saklarken en fazla hata yapılan ürünler neler? İşte cevabı…
KURU SOĞAN
Temiz bir kadın çorabı bulun. Soğanları çorabın bacaklarına tane tane doldurun. Her bir soğanın arasına düğümler atın ve oda sıcaklığında bir yere asın. Eğer bu görüntüden hoşlanmıyorsanız soğanlarınızı tezgahın üzerinde ağzı açık bir kapta da saklayabilirsiniz. Ancak ne yaparsanız yapın soğanlarınızı patateslerden uzak tutun ve buzdolabına koymayın. Nem ve soğuk hava soğanların yumuşamasına neden olur. Karanlık bir yerde saklamak da soğanın acılaşmasını önler.
HAVUÇ
Öncelikle varsa yeşil saplarını kesin. Bu kısımlar nemi çeker ve havuçların hemen yumuşamasına neden olur. Tepesi kesilmiş ama soyulmamış havuçlar, kilitli bir buzdolabı poşeti içinde buzdolabının sebze gözünde iki hafta kadar dayanabilir. Küçük parçalara bölünmüş havuçları ise ağzı sıkıca kapatılmış su dolu bir kapta saklarsanız daha uzun süre dayanırlar. Suyu sık sık değiştirmeyi ise unutmayın.
SALATALIK
Salatalıklar soğuktan nefret ederler. 10 derecenin altındaki sıcaklıklarda hızla bozulmaya başlarlar. Eğer salatalıkları buzdolabına koymanız gerekiyorsa bu sürenin üç günü geçmemesine çalışın. Salatalık da etilen gazına hassas bir sebze; o nedenle muzlardan, kavunlardan ve domateslerden uzak kalmalarını sağlayın.
DOMATES
Domatesin türü, kabuğunun inceliği gibi faktörler saklama koşullarını değiştirebiliyor ancak genellemek gerekirse, olgun domatesleri birkaç gün buzdolabında tutmak lezzetlerinin bozulmasına neden olmadığı gibi raf ömürlerini de uzatıyor. Eğer domates aldığınız zaman yeterince olgun değilse, olgunlaşana kadar tezgahın üzerinde bekletin. Ardından bir tabağın içine kök kısımları alta gelecek şekilde yerleştirin ve bu vaziyette buzdolabına koyun. Kökünün altta kalması bu bölgenin nemlenmesini geciktirip çürümesini önlüyor. Doğranmış domatesleri ise hava almayan kapalı bir kapta saklamak en iyisi. Böylece ortamdaki diğer kokuları çekmiyorlar. Domatesleri servis etmeden önce oda sıcaklığına gelmelerini beklemek de doğru bir hareket.
MUZ
Muzları hevenk halinde değil de tek tek sakladığınızda ömürlerini uzatmak için bir adım atmış oluyorsunuz. Ancak burada önemli olan her bir muzun kökünü streç filmle sarmak. Böylece etilen gazı çıkışını önleyip olgunlaşmayı yavaşlatabilirsiniz. Muzunuz yeterince olgunlaşınca buzdolabına kaldırabilirsiniz. Soğuk hava daha fazla olgunlaşmayı önleyecektir.
BRÜKSEL LAHANASI
Brüksel lahanası tanelerini dalından koparmadan saklarsanız daha uzun süre dayanırlar. Hatta mümkünse bu dalı buya batırın ve lahanaları üzerinden sadece ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda koparın. Eğer dalından kopmuş vaziyette aldıysanız o zaman yıkayıp kesmeden ağzı açık bir kilitli poşete yerleştirin ve sebze çekmecesine koyun. Pişirmeden önce dış yaprakları ayıklayın. Unutmayın Brüksel lahanası bekledikçe lezzeti yoğunlaşır.