Elektrikli otomobil trendi her geçen gün daha da büyüyerek yeni modeller sunmaya devam ediyordu. Konuya Çinli üreticilerin de dahil olmasıyla birlikte pazarda 1000 kilometre menzilli otomobiller bile görülmeye başlandı. Lakin Avrupalı üreticiler bu konuya eskisi kadar hızlı yaklaşmama kararı aldılar. İşte konuyla ilgili detaylar…
Avrupalı üreticiler neden tam elektrikliye geçiş yapmıyor?
Birçok Avrupalı üretici elektrikli otomobillerin yayılmasıyla birlikte gelecek planlarını açıklamaya başladı. İlk etapta Toyota hariç neredeyse tüm markalar tam elektrikli dönüşümü destekler nitelikte açıklamalar yaptı. Toyota ise tam elektrikli dönüşüm yerine “sentetik yakıtlar ve hidrojen teknolojileri” üzerinde çalışmalar yaptığını bildirdi.
Bu tam elektrikli dönüşümle birlikte Renault’tan Amperino gibi alt markalar görmeye başladık. Özellikle minicar sınıfına hitap eden otomobillerin ardından birçok marka eski serilerini bitirip onun yerine elektrikli serilerini getirmeye başladı. Buna da örnek olarak Volkswagen Passat’ın yerine ID.7’nin gelmesini örnek verebiliriz.
Fakat burada atlanılan bir nokta vardı. Avrupalı üreticiler 500-600 kilometre gibi menzilleri konuşurken Çinli üreticiler 1000+ menzilleri konuşuyordu. Otomobil üretiminin tarihçesine baktığımızda Çin bu konuda hep başarısız olan ülke konumundaydı. Ancak elektrikli otomobil konusunda Çinlilere yetişmek gerçekten zor diyebiliriz.
Öte yandan bu hızlı atılım üreticileri de korkuttu. Zira birçok marka “hem elektrikli hem içten yanmalı” otomobiller üreteceğiz gibi çift yönlü açıklamalar yapmaya başladı. Bunun en ikonik örneği ise Renault 5 gibi gerçekten göze oldukça hitap eden bir otomobilin tanıtımı ardından marka CEO’sunun yaptığı açıklama oldu.