İsrail Saldırılarında Bilanco Yükseldi! İsrail Saldırılarında Bilanco Yükseldi!
Asgari Ücret Komisyonu toplantısı öncesinde açıklamalarda bulunuldu. TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, "Dengeli bir asgari ücret tespiti yapılması konusunda TİSK, elini taşın altına koyacaktır" derken; Türk İş Başkanı Ergün Atalay da ocak ayında yapılan zammın enflasyon nedeniyle 3 ay içinde eridiğine vurgu yaparak, "Bu çerçevede asgari ücretliyi dar ve sabit gelirliyi nefes aldıracak bir düzenleme olur diye arzu, temenni ediyorum" diye konuştu. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin'in başkanlığında Asgari Ücret Komisyonu bir kez daha toplandı. İşçi kesimi adına TÜRK-İŞ, işveren kesimi adına TİSK'in görüş ve önerilerini sunacağı toplantı öncesinde basın açıklamasında bulunuldu.

TİSK: Dengeli bir asgari ücret tespiti yapılması konusunda TİSK elinin taşın altına koyacaktır

Akkol, "Birkaç aydır emtia fiyatları hem dünyada hem ülkemizde kolay olmayan belirtisiz günlerden geçiyoruz. Vatandaşlarımızın beklentisi var. Ama üçlü bir mutabakatla ara bir zam ihtiyacı olduğu konusunda mutabık olduk. Buraya severek isteyerek geldik. Bir taraftan enerji fiyatları dedik yanı başımızda bir savaş var bir yanımızda savaş var bir taraftan aynı belirsizlikler işletmelerimizi, iş sahiplerini ve şirketleri de etkiliyor. Yine dengeli bir asgari ücret tespiti yapılması konusunda TİSK elinin taşın altına koyacaktır" ifadelerini kullandı.

Türk-İş: Asgari ücret zammı 3 ayda eridi!

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, "Son beş aydır enflasyonda olan bu yüksek artıştan kaynaklanan bir iş. Ben özellikle bu toplantıyla ilgili bizi buraya davet ettiğiniz için teşekkür ediyorum" diyerek sözlerine başladı. "Bugün 3600 ile ilgili Meclis'te bir yasa tasarısı var. Uzun yıllar çalıştınız. Kamuoyunun önemli sorunlarından  bir tanesiydi. Emeklilerle ilgili bir düzenleme var. İnşallah oraya getirdiğiniz rakamları yukarıya çekerseniz daha iyi olur" diyen Atalay, asgari ücretle ilgili de şunları kaydetti: "Ocak ayında güzel bir zam yaptık ama maalesef 3 ay sonra aldığımız bu zam eridi. Çalışanlar bu ülkede en büyük sıkıntıyı çeken kesim. Temennim, oluşan enflasyon ortada, bu çerçevede asgari ücretliyi dar ve sabit gelirliyi nefes aldıracak bir düzenleme olur diye arzu, temenni ediyorum. "Sendikalaşmayla ilgili gayret sarf ediyorsunuz ama şuana kadar bir netice alamadık. Türkiye'nin en önemli 500 tane firma var biz onun 100 tanesinde örgütlüyüz. Onlar iyi para kazanıyorlar ihracat yapıyorlar ama biz 400'ünde örgütlenirsek ülkeyi yönetenlerin, Meclis'in düşünmesi lazım. Yasal bir düzenlemeye ihtiyaç var. EYT'lilerin bir beklentisi var, taşeron işçisinin bir beklentisi var. Bu konuları bu sene içerisinde tamamlarsak memnun oluruz."

Bakan Bilgin: Enflasyon gelir dağılımını bozuyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, de şöyle konuştu: "Bugün pandemiden sonra büyük bir sorunla karşı karşıya kaldık .Dünya büyük bir  sorunla karşı karşıya kaldık. Bunun Türkiye'ye yansımaları daha fazla oldu. Geçtiğimiz yıl 50 milyar dolar enerji kaynaklara ayırdığı, ödediği para bu sene 100 milyar doları geçmiş durumdadır. Nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu bu 50 milyarın üzerindeki farktan görmek mümkün. Tabii bütün bunların yanı sıra döviz fiyatlarındaki dalgalanmanın ekonomideki olumsuz etkisini  dikkate aldığımız zaman enflasyonun gerçek sebeplerini daha objektif olarak görmemiz mümkün. Enerji kaynaklarının düzenlemesinin bizim kendi irademizle yapmamız mümkün değil. Brent petrol varilinin 120 dolarların üzerine çıktığı bir dönemden geçtik. Bu süreçlerde karşı karşıya kaldığımız sorunlar bizim irademizin dışında yeni problemlere yol açıyor. Ancak  her şeye rağmen bu sorunun çözümü konusunda kararlı adımlarla ilerlemek durumundayız. 

"Üretimdeki gücümüz Türkiye'nin gelecekte bu sorunları aşmasına dönük sağlıklı bir pencere içerisinden bakılmasının kaynaklarını göstermektedir. Enflasyon var ama biz üreterek enflasyonu aşacağız, ihracat yaparak, döviz üreterek enflasyonu aşacağız. Döviz üretemeyen bir ekonomide enflasyonu aşmak mümkün değildi. O zaman kaçınılmaz olarak Türkiye IMF'in kapısını çalıyordu. Türkiye çok şükür bugün orada değildir o kapıları çalmayacak bir yerdedir. Çünkü ekonomisi döviz üretir hale gelmiştir.