Süper Ay, Büyüleyici Bir Manzara Yarattı Süper Ay, Büyüleyici Bir Manzara Yarattı
İRFAN DONAT Kredi Kayıt Bürosu (KKB), 28 ilde “fiili” ve “aktif” olarak tarımsal üretim yapan 1.066 çiftçi ile “Tarımsal Görünüm Saha Araştırması” gerçekleştirdi. Son 3 yıldır düzenli olarak yayınlanan saha araştırmasına göre, çiftçilerin tarımdan elde ettikleri gelire yönelik memnuniyet seviyesi her yıl azalıyor. Araştırmada, çiftçilerin tarımsal gelirlerinden memnun olup olmadığı soruluyor. 2019 yılında yüzde 36 olan “toplam memnun olan” grup 2020’de yüzde 31’e inerken, 2021 yılında ise keskin bir düşüşle yüzde 19’a kadar gerilemiş gözüküyor. Bir başka deyişle, her 5 çiftçiden sadece 1 tanesi gelirinden memnun gözüküyor.   “Toplam memnun olmayan” grup oranı ise 2019’da yüzde 35 iken 2020 yılında yüzde 40’a çıkmış ve 2021 itibariyle de yüzde 56’ya yükselmiş durumda. Kararsız olarak da nitelenebilecek “Ne memnun ne de değilim” diyen orta derece memnun grubun oranı ise 2019’da yüzde 30 iken 2020 yılında yüzde 29’a inerken, 2021’de yüzde 25’e gerilemiş durumda. Son 3 yılda 5 puan “memnun olmayanlar” tarafına geçmiş gözüküyor.  
  Anketteki diğer sorulara verilen yanıtlar, artan memnuniyetsizliğin temel sebeplerini ortaya koyuyor.

En büyük sorun girdi maliyeti

Çiftçilere, “Bu yıl üretim yaparken en çok karşılaştığınız üç sorun nedir?” diye sorulduğunda ilk sırada yüzde 96 ile “Girdi pahalılığı” cevabı geliyor. 2020 yılında olduğu gibi 2021’de de ikinci sıraya yerleşen “İklim problemleri”nin 2019’daki oranı yüzde 26 iken 2020’de yüzde 50’ye çıktıktan sonra 2021 yılında yüzde yüzde 70’e yükselmiş olması dikkat çekiyor. Çiftçiler, yüzde 47 oran ile üçüncü büyük sorun olarak “Sulama suyundaki yetersizliği” gösteriyor. Yer altı ve yer üstü suyundaki azalma, çiftçinin iklim değişikliğine bağlı olarak her geçen sezon artan bir riski aslında. Zaten geçen yılki anket ile karşılaştırıldığında 2021’de kurak iklim ve sulama suyu problemlerinde ciddi artış gözleniyor.  
    Bu sorunları, “tarımsal hastalık ve zararlılar”, “işçi bulamama”, “kaliteli/ucuz işgücü bulamama”, “yüksek arazi kiraları” ve “pandemi“ takip ediyor.

Hasat sonrası problemler

Çiftçilerin ‘üretim sonrası’ karşılaştıkları problemlerde ise “fiyat”, “alıcı”, “tahsilat” ve “depolama” sıkıntıları öne çıkıyor. Çiftçilere hasattan sonra, yani satış-pazarlama aşamasındaki en önemli sorunları sorulduğunda yüzde 87 ile “beklenilenden daha düşük satış fiyatı” cevabı ilk sırada yer alıyor. Fakat en azından söz konusu oran 2020’ye göre daha da yukarılara tırmanmamış gözüküyor. KKB, burada şu önemli tespiti de paylaşıyor: “Çiftçinin satış fiyatı sorunu mutlaka “girdi pahalılığı” sorunu ile birlikte ele alınmalı ve çiftçinin asıl kaygısının “kârlılık” olduğu iyi anlaşılmalıdır. Girdi ve çıktı fiyatları meselesi her ne kadar iki farklı aşamada ele alınıyor gözükse de çiftçiliğin sürdürülebilirliği noktasında aynı amaca (kârlılığa) hizmet eden faktörlerdir.”  
    Üretim sonrasındaki diğer sorunlar ise yüzde 19 ile “alıcı bulmak zor/rekabet azlığı”, yüzde 18 ile “alıcıya güvensizlik” ve yüzde 7 ile “tahsilatın gecikmesi” olarak öne çıkıyor. Bu oranlar son 2 yıldır çiftçi lehine geriliyor ve burada pandemi faktörünü es geçmemek lazım. Zira Covid-19 sürecinde tarımın önemi çok daha net anlaşıldı. Bu arada ankete katılan çiftçilerin yüzde 31’i pazarlama aşamasında “herhangi bir sorun yaşamıyorum” cevabı veriyor.

Çiftçinin kârlılık sorunu

KKB’nin araştırmasında yer alan bir diğer önemli tespit de şöyle: “Pandemide tarımsal ürün fiyatlarının beklenenden çok artmasına rağmen, çiftçilerin fiyatları hâlâ düşük bulması “girdi pahalılığı” sorunu ile birlikte ele alınmalıdır. 2015 yılını baz kabul ederek TÜİK’in açıkladığı Tarım-ÜFE endeksi (çiftçinin satış fiyatı) ve Yurt İçi-ÜFE endeksi (girdi fiyatları) üzerinde yapılan karşılaştırmalı bir analizde bu iki endeksteki makasın çiftçi satış fiyatı aleyhine 1,6 kata ulaştığı görülmüştür. Dolayısıyla çiftçinin asıl probleminin “kârlılık” olduğu anlaşılmaktadır.”  

Sözleşmeli üretimde memnuniyet erozyonu

Tarım Bakanlığının her fırsatta gündeme getirdiği ve yaygınlaştırmayı hedeflediği sözleşmeli üretim modelinde çiftçi memnuniyeti erozyona uğruyor. En azından anket sonuçları bize bu yorumu yaptırıyor. Zira araştırmaya katılan her 10 çiftçiden 2’si (%22) sözleşmeli tarımsal üretimde bulunuyor ve bu çiftçilerin yüzde 57’si sözleşmeli üretimden memnun gözüküyor. Ancak memnuniyet oranında geçen yıla göre (%81) ciddi bir düşüş söz konusu. Sözleşmeli üretilen ürünlerde yasa gereği sözleşmenin zorunlu olduğu şeker pancarı (%49) başı çekiyor, bunu domates, buğday ve mısır takip ediyor. Peki sözleşmeli üretimde memnuniyetsizlik neden artıyor? Bizim tahminimize göre, temel sebep sözleşmeli üretim modelinin sağlıklı işlememesi sonucu yaşanan mağduriyetler ile ortaya çıkan gelir kaybı…  

Kırsalda teknolojiye adaptasyon artıyor

Tarımda teknoloji kullanımı her geçen gün artıyor. Anket sonuçlarına göre, çiftçilerde akıllı cep telefonu sahipliği oranı yüzde 80 seviyesinde. PC ve tablet sahibi olan çiftçi sayısı artıyor. Araştırmalara göre, çiftçilerin yüzde 23’ü PC ve yüzde 5’i tablet sahibi. Çiftçilerin sadece yüzde 23’ü internet kullanmadığını söylüyor. Çiftçilerin kullandığı dijital bilgi servislerinde “meteorolojik bilgi ve uyarı servisleri” (%59), “tarımsal haberler” (%45), “ürünler ve üretim teknikleri hakkında bilgiler” (%37), “ürün fiyatları” (%34) başı çekiyor. Geçen yıl yüzde 3 olan çiftçinin “internette/sosyal medyada ürün tanıtma/pazarlama” oranı bu yıl yüzde 15’e yükselmiş durumda. Bu önemli artışı COVID-19 pandemisinin tetiklediği tahmin ediliyor.  

Çiftçinin iklim değişikliği ile imtihanı

Küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenen sektörlerin başında gelen tarım sektörü açısından sigortanın önemi Türkiye’de her geçen gün daha net anlaşılıyor. Ancak çiftçilerden yüzde 57’si son 3 yıl içinde hiç TARSİM tarım sigortası yaptırmadığını belirtiyor. Geri kalan yüzde 43’ü en az bir kere sigorta yaptırdığını ifade ediyor. Sigorta yaptırmayan çiftçilere gerekçeleri sorulduğunda ise yüzde 33’ü TARSİM’i pahalı bulurken, yüzde 26’sı “gereksiz” bulduğunu söylüyor. Çiftçilerin yüzde 20’si ise hasar olduğunda “eksik ödeme / ödememe” nedeniyle sigorta yaptırmadığını belirtiyor.

Ankette öne çıkan ilginç veriler

  *** Görüşülen çiftçi hane halklarının (ailenin diğer üyeleri dâhil) yüzde 41’inin tarımdan başka gelir getirici faaliyeti bulunmuyor. Geri kalan yüzde 59’unun hanesine ise tarımsal gelire ilave olarak emekli aylığı, diğer işlerden düzenli ücret/maaş, esnaf/tüccarlık gibi gelirler giriyor. *** Ankette, ürün tipi ayırt edilmeksizin çiftçilere “ürününüzü kime satıyorsunuz?” diye sorulduğunda yüzde 75 ile “tüccarlar” en başta geliyor. *** Çiftçilerin yüzde 58’i ürünlerini peşin, yüzde 36’sı kısmen peşin kısmen vadeli ve yüzde 7’si tamamını vadeli şekilde satıyor. *** Vadeli satışlarda çiftçilerin yüzde 34’ü alacaklarına karşı alıcıdan herhangi bir belge almadıklarını belirtiyor. *** Çiftçilerin yüzde 41’i son 3 yıl içerisinde “hiç borçlanma yapmadığını” belirtiyor. r. Buna karşın bankadan kredi kullananlar tüm çiftçilerin yüzde 49’unu, Tarım Kredi Kooperatifi’nden kredi kullananlar ise yüzde 25’ini oluşturuyor. Girdi satıcılarından vadeli alım yaparak üretimini finanse edenlerin oranı da 2021’de önemli oranda artarak yüzde 25’e ulaşmış durumda.